Çocuklar, gençler barınma hakkı olmadığı için Ensarlarda, Aladağlarda yaşamlarını, umutlarını kaybederken, yeterli yurt olmadığı için öğrenciler üniversitelerinden ayrılırken ve can güvenliğine ilişkin alınması gereken önlemler piyasaya terk edildiği için Zerenler yaşamını kaybederken, binlerce genç can güvenliği riski ile karşı karşıya bırakılırken kamu yurdu açması gerekenler kamu taşınmazlarını, halka ait olanı tarikatlara devretti.
ÇEDES ile de ataması yapılmayan binlerce öğretmen, psikolojik danışman ve rehber öğretmen varken manevi danışman denilerek imam, vaiz, vaize, müezzin vb isimler adıyla kişilerin, tarikatların öğretmenlik mesleğinin karşısına konularak, önceki protokollerden farklı olarak süresiz, kalıcı bir şekilde önceki yıl 48 ilde sonrasında 81 ilde, tüm eğitim kurumlarında faaliyet yürütebilmesi yetkisini verdi.
Özetle her şey holdingleşmiş tarikatlar için.
Çocuklar, gençler, laik, kamusal eğitim hakkı Milli Eğitim Bakanı’nın açıkladığı protokol sayısının çok ötesinde bir abluka ile karşı karşıya. Bu ablukaya karşı laik, kamusal eğitim için mücadele sorumluluğu ise hepimizin omuzlarında.
Feray Aytekin Aydoğan’ın yazısı