BURAK KILIÇ
Fenerbahçe’de terazinin kefeleri ağzına kadar dolu. Geçen yıllarda umutsuzluk laciverti öyle aşağı çekiyordu ki sarıya ne koysanız pencereden güneş doğacağa benzemiyordu. Sorunlar çözüldü mü? Hayır. Ama tan yeri misali, ufuktan bir güneşin doğacağı belli. Güneşin ne kadar tepeye çıkacağına ise inatçılık, değişim ve dirayet karar verecek.
Yepyeni bir kadro var. Bırakın aynı dili konuşmayı kadroda üç farklı dil ailesi var. Böyle homojen ve taze bir yapıda kadro uyumu zaman alacak. Fenerbahçe için ilk ışığı sabır yakacak.

Fotoğraf: DHA
Geçen yıllarda takımda sorumluluk almak isteyen, arkadaşına alan yaratan, varyete sergileyen sahada üç isim varken, artık bunu yapmayan üç kişi var. (+)
Tribün geri döndü. Camia, başkanını, formasını, birbirini eskiye göre daha bir yoğun seviyor. Daha yürekten sarılıyor. (+)
Cocu, iddia edildiğinin aksine korkak değil. Ölçüsüz cesur. Bu delilik Ersun Yanal’a şampiyonluk kilidini çevirtmişti. (+)
Artık ön alanda ayağına bakılan isim sadece –tüm iyi niyetine rağmen- Aatıf değil. Gereken yerde elini taşın altına koyacak, arkadaşlarına ümit olacak üç dört oyuncu var ön rakip kalede. (+)
Sanırım Moussa Sow’un ilk yılından beri böyle etkili bir merkez forvet oyunu izlememişti Fenerbahçeliler. Slimani, Mario Gomezvari bir hava estiriyor. (+)
Kenarda, kafeste bekleyen yırtıcı gibi iki genç var. Elif ve Barış. Kanlı canlı tehdit unsuru. Bu rekabet hali oyuncuları vasatın üzerinde tutacaktır. (+)
Artılar kesesine yığınla umut koyabilirsiniz
Bir de eksi hanesi var ki bir kısmı yakın vadede çözülmezse yığının gölgesi ümitleri karartabilir.
Cocu’nun, mevcutta cesareti dışında bir katkısını henüz göremedim. Takım savunmasında ve takım hücumunda herhangi bir planının sahaya yansıdığını henüz izleyemedik. Oyuna müdahaledeki 60. dakika takıntısına Daum’dan beri rast gelmemiştim. Eleştirmek ve yargılamak için hala hala çok erken. Kasımda yeniden bu defter açılıp çeteleye bakılabilir. (-)
Camiada ciddi bir bebeklik var. Tribün yeni doğan ünitesi mübarek. Ali Koç karşılarına çıkıp sakin olup dediğinde bir hafta sakin sakin emekliyorlar. Birbirlerini gaza getirmeye başladıklarında 40 günlük gibi çığlık çığlığa ağlamalar başlıyor. Bebeğin biraz çabuk büyümesi lazım. Açık konuşalım. Fenerbahçe’nin bu sezon şampiyon olma olasılığı mevcutta Başakşehir’le eşit. Ali Koç’u, harabeyi ortadan kaldırsın, geleceğe ışık olsun diye destekleyip, 2 ayda öldük bittik haline gelmenin uzun uzadıya sosyolojik analizi yapılmalı. Taraftar gerçekten ne istediğine karar vermeli. (-)
Yönetim, aba altından gösterilen sopalarla mücadele etmeye çalışıyor. Bu arada kendi sopasını hoyratça savurabileceğini hafta içindeki “Camiaya sesleniş” programında gösterdi. Daha soğukkanlı olmaları lazım. İşler çok daha kötü gidebilir ve çok daha bel altı yiyebilirler. Kontrolün ellerinde olduğunu göstermeliler. (-)
Saha içiyle ilgili Avrupa maçından sonra uzunca bir yazı yazmayı düşünüyorum. Kafamda hala oturmayan bir iki şey var. Zagreb deplasmanı önümüzdeki bir ay adına iyi bir dönüm noktası. Oradaki oyun aklının ardından saha içinden uzun uzadıya bahsederiz.
Nihayetinde, artık fetret devri bitti. Bir rota, bir gemi ve bir kaptan var. Ama bu hikâyede herkes liman olabilir, herkes dalga. Neyin ne olacağı kar yağmadan belli olur.