Bakanın istifa ettiğini söyleyenler, vergi paketinin içeriği hazırlanırken, zenginlere vergi affı konusunda kendisini atayan irade ile ters düştüğünü ileri sürüyorlardı.
Şimşek’in açıklamasında bunun doğru olmadığına dair bir bölüm var.
Okuyalım:
“Bu zorlu süreçte Sayın Cumhurbaşkanımızın bizlere kuvvetli desteğini her zaman hissediyoruz. – Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aziz milletimizin refahını kalıcı olarak artırmak tek hedefimizdir.”
Kendi hesabıma, dolaşıma girdiği ilk andan başlayarak, söylentilerin temelsiz olduğu kanaatindeydim. Hayır, söylentiyi ortaya atanlara bakarak böyle bir kanaate varmış değilim. Benim dayanağım başka.
İlkin, ‘cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi’ ile birlikte, hükümetin oluşumu ve bakanlar ile onları atayan irade arasındaki ilişki değişti.
Tek taraflı bir ilişki bu.
Artık hükümetten istifa yoluyla ayrılış söz konusu değil. Bakan ayrılamaz mı, elbette ayrılabilir. Ancak öncesi ve sonrasında asla “İstifa etti” benzeri bir cümle kullanılamaz. Yeni sistemde bakanın ya kendisi “Görevimden affımı istedim” açıklamasını yapar ya da ardından görevden affını istediğine dair bir açıklama yapılır.
İşte öncelikle bu sebeple, istifa ettiği yolundaki söylentileri işittiğimde, bunun doğru olamayacağını düşündüm.
Günümüz gerçekleri bakanlara istifa etme yolunu kapadığı, Hazine ve Maliye Bakanı olarak başarısı mühletinin sonunda TÜİK oranıyla belirleneceği için, arada ne/ler yaşanırsa yaşansın, Mehmet Şimşek’in istifa edeceğini sanmıyorum.
Günü geldiğinde, o da, ‘görevinden affını’ isteyebilir elbette.