Urfa Siverek’te “Rüyamda tebliğ edildi” diyerek Atatürk heykeline saldıran mürteci için basitçe “Meczup işte” deyip geçebilir miyiz, münferit bir hadise midir bu, marjinal bir eylem midir?
İsteyen meseleyi hâlâ böyle görme saflığında ısrar edebilir ama biz bunu yapamayız; cübbeli, sakallı, takkeli mürtecinin heykele tırmandığı o görüntü “büyük resmin” bir parçasıdır çünkü ve o büyük resmi diğer parçalarıyla birlikte görmedikçe, bu hadiseyi de, olan biten diğer şeyleri de hiçbir şekilde anlayamayız.
O büyük resmin adı “dinselleşme”dir, o büyük resim gericiliğin toplumu dönüştürme projesidir ve proje her gün gözlerimizin önünde hayata geçirilmektedir.
Veli örgütlenmeleri, öğretmenlerin okullarda daha fazla inisiyatif alması, imam-hatipleştirmeye karşı semtlerde ve mahallelerde verilecek mücadeleler, alternatif evrim okullarının, atölyelerinin açılması, evrim broşürlerinin, kitapçıklarının bastırılması, zorunlu din dersleri için verilecek dilekçeler, açılacak davalar, ses getirecek kitlesel eylemler ve boykot, hepsi düşünülmeli, hepsi planlı programlı bir laiklik mücadelesinin unsurları olarak hayata geçirilmelidir.