Rejim inşa edenler o rejime uygun insanı da imal ederler; bunun için eğitim sistemiyle oynanır, tarih yeniden yazılır, diziler, filmler çekilir, medya kullanılır, yeni milli günler, yeni törenler, yeni gelenekler icat edilir, amaç kendi “makbul vatandaş”ını yaratmaktır. En son kabine toplantısının Ahlat’ta yapılması ve Malazgirt Zaferi kutlamalarının içine yerleştirilmesi elbette ki bir tesadüf değildir; yeni rejim, geçmişte Fethullahçı çeteyle birlikte icra ettikleri “Kutlu Doğum Haftası”nı hatırlayarak söyleyecek olursak, bir süredir kendi “milli günlerini” icat etmekte, buradan kendi yeni resmi tarihini yazmaktadır.
Ahlat’ın birinci boyutu budur ama bir de ikinci boyutu vardır; orada verilen fotoğraf yeni rejimin devlet mimarisinin fotoğrafıdır. İktidar partisi ve ortakları MHP, BBP, HÜDA-PAR’ın yanı sıra başta kuvvet komutanları olmak üzere devlet ricali yan yana boy göstermekte, rejime karakteristiğini veren Türk-İslam sentezci parti-devlet özdeşliği tablosu ele güne karşı sergilenmektedir. Böylece AKP ve Cumhur İttifakı kendisini devletin sahibi ve hem yerli hem milli olarak sunabilirken karşısındaki herkesi gayri millilik ve gayri yerlilik çuvalına doldurup kolaylıkla terörist, vatan haini, bölücü ilan edebilmektedir.