İnsan canı ve insan kanı hep ucuzdur bizim memlekette. “Devletin bekası” dediğiniz anda akan sular durur, yaşam hakkıdır, insan hakkıdır bir kenara atılır. 7 Haziran seçimlerinin sonrasını hatırlayalım hemen. Türkiye tarihinin sonuçları fiilen tanınmayan tek seçiminden bahsediyoruz. O seçimlerin yenilenmesi için ülkenin içine sokulduğu şiddet girdabını hatırlayalım, Suruç’ta yitirdiğimiz gencecik insanları, Ankara’daki Gar saldırısında ölen arkadaşlarımızı… Hepsi 1 Kasım seçimlerine giden Türkiye’de siyasetin ve toplumun kan ve şiddet aracılığıyla dizayn edilmesi planının bir parçasıydı ve o plan başarılı da olmuştu.
Şimdi yine benzer şeyler deneniyor. On altı yıldır akla gelmeyen Kandil ne tesadüftür ki seçime gidilirken birden bire akla geliveriyor; dümdüz etmekten, taş üstünde taş bırakmamaktan, bayrak dikmekten söz ediliyor, yeni sürprizler hazırlanıyor. Suruç’ta ise yine bir provokasyon, yine bir çatışma yaşanıyor, insanlar ölüyor, yine insan canı ve kanı üzerinden oyunlar oynanıyor.