Seçimden önce de söyledik, muhalefet medyasında da bir iktidar hazırlığı var idi. Kim hangi kurumun başına geçecek, kim el değiştirecek medya patronunun neresine oturacak, kim nerede yönetici, kim nerede yazar yapılacak bunları konuşmaya başlamıştı bile birtakım muhalif gazeteciler. Medya düzeni değişmeyecek medyadaki “düzenler” değişecekti. Planlanan, arzulanan buydu.
Hatta iktidar medyasından kimi patron, kimi yazar düzeyinde bazıları da seçim sonuçlarından endişeli oldukları için muhalefete yanlamaya başlamış, “düzenlerinin” de değişmemesi için muhalefet içindeki “elemanları” ile temasa geçmişlerdi bile.
Bu yüzden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün “satılık kalemlerden” söz ediyorsa, bir bildiği vardır.
Ve şu ana kadar CHP’den veya CHP’ye yakın kaynaklardan hangi kanala kaç lira kaynak aktarıldığını, bu kaynakların kimler tarafından nasıl paylaşıldığını, hatta sahibi belirsiz bazı televizyonların sahibi ya da sahiplerinin kimler olduğunu topluma anlatarak işe başlayabilir.
Hatta benim sorduğum “Her yer Erdoğan afişleri ile dolu. CHP’nin reklam kampanyası yok mu, var ise bu paralar nereye harcandı?” sorumun yanıtını öğrenip, bizlerle paylaşabilir.
Bu soruyu yandaki videoda daha detaylı bir biçimde soruyorum.
Sahi, CHP’nin neredeyse yarım milyar lirayı bulan reklamları nereye harcandı!
Bilen var mı!