Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun çiçeği burnunda danışmanı olan gazeteci, yazar ve akademisyen Etyen Mahçupyan, “İslami kesimin en az yarısı yolsuzluk olduğunu düşünüyor, bundan hoşlanmıyor, bundan rahatsız. Bu AK Parti’ye yakışmıyor” dedi. Mahçupyan, AKP’nin de bunun farkında olduğunu ve bunun parti içinde açıkça konuşulduğunu söyledi.
Mahçupyan, ‘Yeni İslami Gençlik’ diye tanımladığı kuşağın birinin akıl vermesinden hoşlanmadığını, devlet otoritesiyle konuşan herhangi bir sesi de tasvip etmediğini belirtti. Davutoğlu’nu bu kesime ulaşmakta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan daha avantajlı gördüğünü söyleyen Mahçupyan, AKP’nin 2015 seçimlerinden sonra yeni bir döneme girip rahatlayacağını ve seküler kesime açık olacağını da savundu.
AlJazeera’den İrfan Bozan’a konuşan Etyen Mahçupyan’ın söyleşisinden öne çıkan bölümler şöyle:
‘Yeni İslami Gençlik’ post-modern
* Öyle ya da birinin akıl vermesine gıcık kapan bir nesil bu. Ailesi klasik anlamda dindar ve de kendisi yarı dindar olan seküler hayatla dini hayatı uyumlaştırmaya çalışan match etmeye (uzlaştırmaya çalışan) bir 20 yaş kuşağı var. Bu kuşak post-modern dönemin küresel dönemin kuşağı, sokak protestolarının kuşağı, yeni edebiyatın da kuşağı. Bunların anlam dünyası tek bir ideoloji ile belirlenme durumunda değil. Din de dolayısıyla ancak parçalı bir yapı içinde yer alıyor onların dünyasında.
* AK Parti gelecek üretme, vizyon üretme ve davet etme fonksiyonlarını ifa ettiği zaman AK Parti ile gayet uyumlu ve kucaklayıcı. AK Parti ben bilirim dediği andan itibaren yeni kuşağın bunu -herhangi bir insanın ben bilirim demesini- kabul etmesi çok zor kurumsallaştığı zaman kabul etmesi de çok zor.
‘Yeni müteahhit sınıfı kontrolsüz hale geldi’
* Genelde yolsuzluk olayları, kentleşme meselesi, madenlerden gelen ölüm haberleri, yeni müteahhit sınıfının kontrolsüz hale gelmesi çok açık söylemek gerekirse bir tür hoyratlık kelimesi ile özetleyebileceğimiz bir alan var. Bu son 12 yıla baktığımız zaman AK Parti bunu isteyerek üretmedi ama şu anda kontrol edilemeyen bir alan olduğunu da görüyoruz. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun söylemine baktığımız zaman, iç konuşmalarında il başkanlarına, belediye başkanlarına tamamen bunlara yönelik konuşmalar yapıyor. Davutoğlu hem hoca hem o kesimle ilişkili hem daha genç bir kuşak. 90’lar kuşağının entelektüel anlamda zirvelerinden birisi.
AKP 2015’ten sonra ‘Gezici’lere de açılır
* (2015 seçimlerinden sonra) AK Parti’nin kulağının seküler kesime daha açık olacağını düşünüyorum. Seküler kesimin Gezici dediğimiz gençliğine daha açık olacağını düşünüyorum. Kentleşmenin, sosyal alanın, kültürel alanın yeniden tartışılacağını düşünüyorum. AK Parti taraftarı gibi görünen insanların tamamen karşıtları olarak adlandırılan kesimlerle daha mülayim konuşmalar yapacağını düşünüyorum. AK Parti içinde de iç eleştiri kanaları açılacak veya AK Parti’nin kendi yanlışlarıyla daha rahat yüzleşmesi sağlanacak.
’25 Aralık, 17 Aralık’ın etkisini azalttı’
* 17 Aralık’ta, sadece 1. dosya ortaya çıksaydı ve zamanında çıksaydı o bakanlar anında istifa etmek zorunda kalırlardı, soruşturma açılırdı. Ama bekletilip diğerleriyle birleşip arkadan 25 Aralık geldiği zaman Tayyip Erdoğan bakanların istifasını bile istemedi. Çünkü Erdoğan “bu başka bir şey siyasi bir olay belki başka dosyalar çıkaracaklar o dosyaların içeriğini bile anlamadan Türkiye’de yeni bir atmosfer üretilecek bu darbeye gidecek” diye düşündü. Böyle olunca gerçek anlamını da yitirmiş oluyor. O zaman da hala bu yolsuzluk hikâyesi üzerine gidilemeyen bir durum olarak ortaya çıkıyor.
‘İslami kesim yolsuzluğun farkında’
* Çünkü şu anda baktığımız zaman anketlerde ve TESEV’deki odak grup çalışmalarında şu gözüküyor: İslami kesimin en az yarısı yolsuzlukların olduğunu düşünüyor ve bundan hoşlanmıyor, bundan rahatsız. Bu AK Parti’ye yakışmıyor diyor. Kendilerinin desteklediği partinin yapmaması gereken bir şey olarak görüyorlar, karşılar. AK Parti yönetimi bunun farkında. Bu partinin içinde şu anda açıkça konuşulan bir şey.