Eğer ‘uygun’ nöbetçi hâkimi elden kaçırmasalar darbe 17 Aralık’ta tek hamlede vurulacak ve yaratılacak hengamede hükümetin ayakta kalması beki de mümkün olmayacaktı. Öte yandan bu darbenin AKP’nin yaklaşan seçimleri kaybetmesini garanti etmemesi de mümkündü. ‘Çözüm’ AKP’ye fazla vurulmaması karşısında Erdoğan’ın siyasi hayatının bitmesi ve Hizmet’in kalıcı olarak parti içine çöreklenmesiydi.
Yolsuzluklar bu tablo içinde ve bu işlevi sağlamak üzere ‘pişirildiler’. Dosyaların sadece 17 Aralık kısmının ilk bölümünde birtakım gerçeklerin olduğunu tahmin etsek de, bunların ‘şişirildiği’ ihtimali çok yüksek.
On iki yıllık AKP iktidarında hiçbir yolsuzluğun olmadığını söylemek nasıl anlamsızsa, bu dönemi yolsuzluk üzerinden değerlendirmek de o denli anlamsız.
Evet, kamuoyu çalışmalarına göre toplumun yüzde yetmişi yolsuzluk olduğuna inanıyor. Ama Erdoğan sorulduğunda bu oran yarı yarıya düşüyor ve söz konusu kanaat ayrışmasının açıkça ideolojik olduğu görülüyor.
Dolayısıyla esas meselemiz yolsuzluk değil, onu malzeme haline getiren büyük kavgamız. Kısacası AKP’nin hâlâ hazmedilememiş olması…
O nedenle de yolsuzluklar son kertede iktidarın yaptığından ziyade iktidara yapılan bir şey… Doğrudan AKP’nin suistimali…