Bunca yıl Kemalizme razı gelmenin nedeni de muhtemelen bu özgüven eksikliğiydi. Hiç olmazsa bir devletimiz vardı… Üstelik ‘emperyalizme’ karşı direndiğini söyleyerek kendimizi avuttuğumuz bir devlet.
Sonrasında askeri vesayete de itiraz etmedik. Aza, kalitesizliğe, düzeysizliğe razı olduk. Bugünün açığını da geçmişin gerçek dışı tarihi ile kapatmaya çalıştık.
(…) AKP’nin niçin bütün seçimleri kazandığını anlamayanlar biraz da meseleye bu noktadan bakmalılar. Çünkü bu hareket de İslami muhafazakar kitlenin hayallerinin ve haysiyetlerinin cisimleşmiş hali.
Üstelik bu misyonu taşırken dindarlığın geçişkenliğini artıran, böylece kimlikler arası duvarları zayıflatan bir çizgi izledi.
Çoğulculaşma üzerinden tarihe sahip çıkarken yeni bir özgüven inşasını somutlaştırıp korkulara mesafe alınmasını sağladı. Türkiye, AKP üzerinden yeniden gerçekle buluşuyor ve belki de toplum artık kendini kandırmak istemiyor…