Bu nedenle bugün bir canavara dönüşmüş olan Gülenci teşkilatlanmanın sorumlusu doğrudan siyaset kurumu ve onun uzantısı olmayı kabullenen medyadır. İnsanlar Gülencilerin nasıl bu kadar çok sayıda olduğunu anlamakta zorlanıyor. Oysa son yirmi yıldır kamunun toplam yeni istihdamının muhtemelen yarısından söz ediyoruz. Çalınan sınav sonuçları, istihbarat yönlendirmeleri ve doğrudan personel seçme kabiliyeti durumun aritmetiğini ortaya koyuyor.
Bu insanların büyük kısmı inanmış Gülenciler olmayabilir. Ama yardım görmüş, elinden tutulmuş, sosyal ilişki kurulmuş, çekirdek örgütlenmenin etrafındaki çemberin içinde ‘yüzen’, gereğinde kullanım için uygun binlerce kamu görevlisinden söz ediyoruz.
Gülen örgütü demokrasi için sadece büyük bir tehlike değil, uzun vadede kalıcı bir tehdide dönüşmüş ve fark edilmişti. Ama iktidarı ve muhalefetiyle siyasetin aymazlığı işi bu trajik ve vahim noktaya kadar getirdi. Oyunu bozan ise her kesimden insanın kucaklaşarak darbeyi durdurması oldu. Şimdi siyasetin bu halka bir borcu var: Aymazlığı bırakıp ülkeyi birlikte sahiplenmek…