Normalleşmiş bir Türkiye’nin ihtiyaç duyacağı yönetim sistemi, şu an AK Parti’nin referandumda istediğinden çok farklı olacaktır. Belki parti yönetimi normalleşmiş bir Türkiye’yi yönetmenin daha zor olacağını, öylesi bir ortamın liderliğin beklentilerine uygun olmayabileceğini öngörüyor. Ya da normalleşmiş Türkiye’nin organik lider ve partilere ihtiyaç duymayacağını düşünüyor…
Siyasette sıkça rastlandığı üzere, şimdi de bir şey istendi ama istenen şeyin gereği yapılmak istenmedi. Hayaller ile imkanlar arasında sıkışıldığında ikincisinin sınırları zorlandı. Ancak gelinen nokta epey hayal kırıcı oldu…
Siyasetin lider tarafından yapıldığı ve yapılanın diğerlerince ‘doğru’ siyaset olarak tekrarlandığı bir evreye geçtik. Erdoğan AK Parti’nin üst aklı olurken, kurumsallaşması beklenen ortak akıldan uzaklaşıldı.
Bu tercihin maliyetini ancak önümüzdeki iki yıl içinde görebileceğiz…