Ekonomik krizle birlikte artan maliyetler, peş peşe gelen zamlar, hem üreticileri hem de tüketicileri vurdu. Yurttaşların düşük fiyatlı ürünlere yönelmesiyle birlikte piyasada taklit ve hileli ürün sayısı patladı.

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın en son yayımladığı taklit ve tağşişli ürünlerle ilgili ifşa listesinde İzmir’e dair çarpıcı veriler yer aldı.
Süt ürünleri, şarap, bal, çikolata, zeytinyağı, tereyağı, mantıyla birlikte köfte, sucuk, döner gibi et ürünleri sahtecilikte başı çekti. Gıda ürünlerindeki taklit yöntemlerinin dikkat çektiği listede, süt ürünlerinde küflenmeyi ve bozulmayı önleyen koruyucu malzemeler kullanıldığı, kırmızı et ürünlerine kanatlı eti, sakatat, domuz eti ve beyaz et karıştırıldığı, bal gibi ürünlerde sınır değerlerin üstünde zararlı olan glikoz ve fruktoz gibi maddeler bulunduğu, tereyağlarına bitkisel yağ ile harici yağlar karıştırıldığı görüldü.
‘İfşa yetmez’
2021’le 2022’nin ilk üç ayını kapsayan ifşa listesindeki söz konusu verilerin önümüzdeki dönemde katlanarak artacağını vurgulayan gıda uzmanlarıysa sahte gıda patlamasına dikkat çekti.
Cumhuriyet’ten Erman Şentürk’e konuşan TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, “Karşımıza iki büyük sorun çıkıyor. Birincisi neredeyse hammadde fiyatına satılan ve merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri, ikincisiyse taklit ve tağşiş. Her iki durum da halk sağlığı açısından risk teşkil ediyor” dedi.
“Taklit, tağşiş ve hileli gıda üreten firmaların sadece ifşası yetmez” diyen Toprak, şunları söyledi: “Gıda enflasyonundaki artış vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azaltıyor. Enflasyon taklit, tağşiş gibi bir tehlikeyi beraberinde getiriyor. İnsanlar ucuz ürün almak isteyecek ve bunlar kayıt dışı işletmeler tarafından üretilip piyasaya sunulacak. Gıdaya erişim bir sorun ve endişe kaynağı olmaktan çıkarılmalı.”