Şimdi bir Gandi yürüyüşü tantanası yapılıyor, neymiş efendim, Kılıçdaroğlu direniş yürüyüşü yapacakmış da, Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasını protesto edecekmiş. Partililer de sosyal medyadan esip köpürüyor, “CHP’nin gücünü göreceksiniz!”
CHP gerçekten güçlü bir parti olsa, halk için ve demokrasi adına siyaset yapan bir parti olsa, Kılıçdaroğlu önceki gün Hakkari Yüksekova’da gazetecilik yaptığı için yargılanan Nedim Türfent’in duruşmasında olurdu.
İşte CHP ve Kılıçdaroğlu gerçekten büyük ve güçlü olsalardı, sadece kendi başlarına gelen felaketlere şaşırıp, kendi problemlerini dile getirmek için “büyük yürüyüşler” yapmazdı. Hem hapisteki seçilmiş HDP’li vekillerin, parti üyelerinin, hem hapisteki Türk-Kürt bütün gazetecilerin, kayyum atanmış HDP’li belediyelerin, hem de KHK’yle işlerinden atılan ve bunun için aylardır direnen açlık grevindeki Gülmen ve Özakça’nın haklarını savunmak için yürüyüş yapardı.
Halkın her kesiminden, kendisine oy veren veya vermeyen, mağdur olmuş tüm vatandaşların haklarını koruyabilecek, onlar için adalet arayacak bir parti Türkiye partisi olabilir ancak. Rakibini yok etmek için adaletsizliğe göz yuman, ama aynı adaletsizlik kendisini bulduğunda hayret edecek kadar zavallı olabilen bir lider de Türkiye lideri olamaz.