İşçilerin kiralanmasının ve özel istihdam büroları kurulmasının yolunu açan yasa tasarısı bu sabaha karşı Meclis genel kurulunda kabul edildi. Düzenlemeye göre kiralık işçi uygulaması özel istihdam büroları vasıtasıyla uygulamaya geçecek.
Yasa esnek çalışan, güvencesiz, örgütsüz ve kiralık bir işgücü piyasasının önünü açtığı için ‘işçi simsarlığı’ olarak nitelendiriliyordu. Yasanın halihazırda var olan taşeronluk sistemini kurumsallaştırması, işgücünün istismarını artırması ve iş güvenliğini tehdit etmesinden kaygı duyuluyor.
Yeni tasarı yasalaşınca, iş ve işçi arayanlar özel istihdam bürolarına başvuracak, bürolar da işverenle komisyon karşılığı ‘işçi kiralama’, geçici işçiyle de ‘iş sözleşmesi’ imzalayacak. Bu, kısa vadeli ve gelecek güvencesinden yoksun çalışma koşullarının yasallaşması demek.
Geçici işçi çalıştıranlar, iş hukuku bakımından işveren olmayacak. Özel istihdam bürolarının işveren olarak yükümlülüğü işçinin kiralık olarak çalıştığı süreyle sınırlı olacak.
Her an işsiz kalma stresi, güvencesizlik
İşyerinin iş hacminin ‘öngörülemeyen ölçüde’ artması nedeniyle, dönemsel iş artışları ve aralıklı olarak görülecek işlerde de kiralık işçi çalıştırılabilecek. Bu hallerde bayşvurulacak kiralık işçi uygulaması dört ayı geçmeyecek, ancak iki kez yenilenebilecek. Yani işveren sekiz ay kiralık işçi çalıştırabilecek.
Kiralık çalıştırılacak işçi sayısı toplam işçi sayısının dörtte birini geçemeyecek. Ancak 10 veya daha az işçi çalıştırılan işyerleri için beş işçiye kadar kiralık işçi çalıştırılabilecek.
Kiralık işçiler için kıdem ve ihbar tazminatı da söz konusu olmayacak, işveren işçiyi sözleşme sonunda kapı dışarı edebilecek.
Gül ‘emek istismarı’ demişti
Yasa 2009 yılında Meclis’ten geçmiş, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül sendika temsilcileriyle görüştükten sonra ‘işçilerin emeğinin istismarına ve insan onuruna yakışmayan durumların doğmasına, olumsuz uygulamalara ve çalışma barışının bozulmasına yol açabileceği’ gerekçesiyle düzenlemeyi veto etmişti.
Ancak düzenleme mevcut hükümet döneminde hiçbir değişikliğe uğramadan yeniden parlamentoya sunulmuştu.
İş cinayetleri artabilir
Konuyla ilgili Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) dün parlamento önünde tasarıyı protesto etmek için eylem yapmış, diğer konfederasyonların sokağa çıkmamasını eleştirmişti. Sendikalar başta olmak üzere emek örgütleri işçinin sermaye karşısında pazarlık gücünü neredeyse tamamen elinden alan tasarıya başından beri karşı.
Diğer yandan kiralık işçiliğin iş güvenliğini tehdit ederek, iş cinayetlerine kapı açacağı da bildiriliyor. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, ‘taşerona rahmet okutacak’ denilen yasayla ilgili olarak şöyle demişti: “İşçi sınıfımızın karşı karşıya kaldığı tehlike, herhangi bir işletmede geçici ve yabancı olan, sürekli tedirgin, yarın ne yapacağı, nerede çalışacağı belirsiz, kısacası kuralsız ve güvencesiz bir emek rejimidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği için işi öğrenme, işi bilen arkadaşlarıyla deneyim paylaşma, işyerindeki koşullara ve çalışma yöntemlerine alışma gibi hususlar bilimsel çalışmaların da gösterdiği gibi son derece önemlidir. İşçi simsarlığı düzeni bunu ortadan kaldırıyor ve işyeri bazında merkezi olarak planlanması gereken, işçiler arasındaki koordinasyonu yok ediyor.”