17 Ağustos 1999 depremini soruşturan savcılardan Ali Özgündüz, suçluların yakalanması açısından deprem bölgesinde ‘enkazlar kaldırılmadan önce yıkılan binalardan numune alınması ve projeye aykırılıkların tespit edilmesinin önemi’ne dikkat çekti.
Kahramanmaraş depremlerinde 10 şehirde 6 bin 444 bina yıkıldı. Yedi ilde soruşturma başlatıldı. Bir müteahhit gözaltına alındı.
Bununla birlikte Kilis ve Şanlıurfa’da arama kurtarma bitti bile. Yakında enkazlar kaldırılmaya başlayacak.
Gündüz, sosyal medya hesabından Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’nu (HSK) ve Adalet Bakanlığı’nı etiketleyerek şu uyarıları yaptı:
“17 Ağustos depremini yaşamış ve sorumlular hakkındaki soruşturmaları yürütmüş o zamanki bir C. Savcısı olarak söylüyorum ki, enkazlar kaldırılmadan önce yıkılan binalardan bilirkişi eşliğinde beton, demir numunelerinin alınması ve projeye aykırılıkların tespit edilmesi önemlidir.
Suçluların tespiti açısından şu aşamada delillerin eksiksiz toplanması ileride yapılacak yargılamaların temelini oluşturacaktır. Bölgedeki arkadaşlar aynı zamanda deprem mağduru olduklarından HSK’nın bölgeye rotasyonla yeterli sayıda hakim/savcı yetkilendirmesi zaruridir.
Ayrıca yıkılan ve hasar gören binalarla ilgili imar ve ruhsat dosyalarının da şu aşamada ilgili belediyelerden temin edilerek emanete alınması gerekmektedir.”
Aynı uyarıyı Gezi davası nedeniyle şu anda tutuklu olan Şehir Plancısı Tayfun Kahraman da yaptı.
Kahraman Twitter hesabından yapılan paylaşım şöyle:
“Yiten canlara borcumuz; tüm yıkılan, can kaybına neden olan binaların enkazlarından gerekli numuneleri alarak saklamak, arşivlemek ve soruşturmalar için gerekli delillerin karartılmasını önlemektir. Enkazların numune alınmadan kaldırılmasına kesinlikle izin verilmemelidir.
Her bir bina için etkin ve kapsamlı soruşturma yürütülmeli, eksik denetim yapan, hatalı proje çizip uygulayan, yetersiz malzeme kullanan ve bunlara göz yuman, kısaca bina üretim sürecindeki tüm sorumlular tespit edilerek bağımsız ve tarafsız yargının önüne çıkarılmalıdır.
Eminim TMMOB’ye bağlı meslek odaları ve Barolar bu tespit ve soruşturmalar için gerekli teknik ve hukuki desteği üyelerinin katkılarıyla sunacaktır. Yiten canlar ve gelecek kuşaklar için tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılmaları namuslu yurttaşların boynuna borçtur!”
Bir uyarıda Ankara Barosu’ndan geldi. Baro delil tespiti yapılmadan enkazın kaldırılamayacağını söyledi.