Krediler daraldı. Ama bu defa da bir yıl öncesine göre ekonomide daralma başladı. Zarar eden firma sayısı arttı ve kapasite kullanım oranı düştü. Satışlar reel olarak geriledi. GSYH’da ikinci çeyrek eksi büyüme bekleniyor.
Enflasyon iki yönlüdür. Talep ve maliyet. Üretim düşerse mal arzı azalır ve fiyatlar artar. İthalatla kapatmak istersen döviz bulamazsın ve dış açıklar artar.
Hükûmet TÜİK verilerini kullanarak maaş ve ücretlerde reel düşüş yarattı. Ancak bu durumda faktör verimliliği de düşer. Yine mal arzı daralır.
Kamuda tasarruf ise tamamıyla lafta kaldı. Neden ve nasıl kaldığını kamuoyu yakından biliyor.
Hükûmetin elinde tek vergi artışı kaldı. Vergiler tasarruflardan ödenir. Vergi artışı yatırımların kısılmasına ve dolayısıyla orta ve uzun vadede mal arzının daralmasına neden olur. Tüketimin kısılmasında daha az etkilidir.
Nerden bakarsak bakalım, hükûmetin ve ekonomi yönetiminin her şeye finans penceresinden bakması ve yeniden sıcak para serabına kapılması, ekonomide daralma, istihdamda daralma, dış borçlarda temerrüt gibi riskleri artırdı.