Ocak-Mart 2024 dış ticaret açığı geçen seneye göre 16,5 milyar dolar azaldı. Bunun çok az, 2,2 milyar doları ihracat artışından ileri geldi. Daha fazlası, 12,3 milyar dolarlık kısmı ise ithalattaki düşmeden ileri geldi.
Hazine ve Maliye Bakanlığı 22 Eylül 2023 ten itibaren işlenmemiş altın ithalatına kota getirdi. İthalat tahsise bağlandı. Bu nedenle bazılarının altın ithalatından spekülatif kar sağladıkları, karaborsanın arttığı ve kaçak altın ticaretinin arttığı tartışılıyor.
Türkiye öteden beri dış ticaret açığı ve cari açık sorunu yaşıyor. Türkiye 2003 -2023 arasında geçen 20 yılda ;
720 milyar dolar cari açık verdi.
1 trilyon dolar dış ticaret açığı verdi.
Bu açıklar tek tek, Türkiye’nin bir yıllık GSYH’sı kadardır. Cari açık kaynak ve servet kaybı demektir. Önce hissetmezsiniz ama sonra böyle kriz ve yoksullaşma yaşarsınız. Bu kadar yüksek cari açıkla hiçbir ekonomi ayakta kalamaz.
Hükümetlerin bugüne kadar altın ithalatını yasaklamak dışında dış açıkları çözmek için bırakın önlem almayı, hiçbir çözüm niyetleri dahi olmadı. Dış açıklardan kurtulmak zor değil ama, acaba hükümetler veya bazı güçler dış açıklardan kurtulmak istemiyor mu?
Dış açıklardan kurtulmak için bir istikrar programı içinde şu önlemleri almamız gerekir.
Dış ticaret açığının ilk nedeni, üretimde kullandığımız ithal girdi payının yüksek olmasıdır. İthal girdi oranı İmalat sanayiinde yüzde 40 ve daha yüksek orandadır. İhracat malı üretiminde ise yüzde 70 ve daha fazla orandadır.
Aramalı ve hammadde ithalatının toplam ithalatımızın içindeki payı geçen sene ilk üç ay yüzde 76,8 idi. Bu sene yüzde 70,6 oldu. Düşmenin nedeni değerli metaller -altın ithalatının kotaya bağlanmasıdır.