Türkiye sanayi devrimini kaçırdığı gibi, teknoloji çağını da kaçırdı. TÜİK’in son verilerine göre, sanayide üretimden satışlarda yüksek teknolojinin yüzde payı çok düşüktür;
*Yüksek teknoloji; 3,4
*Orta yüksek teknoloji; 26,3
*Orta düşük teknoloji; 33,2
*Düşük teknoloji; 37,0
AKP iktidarında ihracatta yüksek teknolojinin payı giderek azaldı. 2003 yılında yüksek teknoloji ürünlerinin ihracatta payı yüzde 7,6 iken, TÜİK verilerine göre bu pay Nisan 2024 ayında yüzde 3,6’ya geriledi.
İSO açıklamasına göre; “Türkiye İmalat Satın Alma Yöneticileri Endeksi (PMI), imalat sanayinin kaydettiği performansı sergilemek amacıyla tasarlanmış tek rakamlı, bileşik performans göstergesidir. Manşet gösterge; yeni siparişler, fabrika çıkışları, istihdam, tedarikçilerin teslim süresi ve satın alma stokları gibi göstergelerden elde edilmektedir. 50,0 değerinin üzerinde ölçülen tüm rakamlar sektörde genel anlamda iyileşmeye işaret etmektedir. Martta 50 seviyesinde kaydedilen manşet PMI, nisanda 49,3’e gerileyerek eşik değer 50’nin altına indi.”
2015 ve 2016 FETÖ olayları ve darbe teşebbüsü ile, başkanlık siteminin uyum sorunları, hukuk ve demokrasi tartışmaları güven kaybı yarattı ve sanayi yatırımları yapılmadı.
Finans sektörünün spekülatif kâr cazibesi etkili oldu. 2004 sonrası sıcak para girişi, yüksek reel faiz düşük kur iş birliği ile sanayiciler de tasarruflarını kendi alanlarında değil, finansal yatırımlarda değerlendirdi.
Siyasi iktidar, ekonomide geçici ve fakat hızlı büyüme sağlayan konut yatırımlarına ağırlık verdi. Bu alanda kamu kurumlarını görevlendirdi. Çünkü aynı zamanda kamuya rant geliri elde ederek, bütçe açıklarını düşürmeyi planladı. Kamu kredilerini, teşvikleri bu alana yöneltti. İmalat sanayi daha az destek gördü.
Sonuç olarak; Türkiye önce sanayileşme çağını, şimdi de bilgi çağını kaçırdı ve sanayimiz AKP iktidarında erken sanayisizleşme sürecine girdi.