Erdoğan’ın ve gözleri ışıl ışıl parlayan Hazine ve Maliye Bakanının ekonomide çizmeye çalıştıkları pembe tabloya rağmen, büyük bölümü ücretli emekçiler olmak üzere, halkın boğazına kadar borç batağına saplandığını gösteriyor. Öyle ki 2002 yılı sonunda 6.6 milyar TL olan hane halkı borcu, son 20 yıl içinde tam 154 kat artarak 1 trilyon lirayı aştı. Hane halkı borçlarının 807 milyar lirası bireysel kredilerden, 210 milyar lirası kredi kartlarından oluşuyor. Türkiye Bankalar Birliğinin yayımladığı son verilere göre, bireysel kredi ya da kredi kartından dolayı yasal takibe düşenlerin oranı sadece son bir yıl içinde yaklaşık 2.5 kat artarak 690 bin 335’ten, 1 milyon 704 bin 412’ye yükseldi.
Özellikle son birkaç yıl içinde milyonlarca insanın gelir ya da kazançları giderlerinin çok gerisinde kaldığından, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının ödenmesinde ciddi zorluklar yaşanıyor. Borçlarını vadesinde ödeyemediği için bankalar tarafından yasal takip (icra) başlatılan borç miktarı 25 milyar lirayı aşmış durumda.