Ergenekon davasının gerekçeli kararı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden açıklandı. Gerekçeli kararda ‘Ergenekon Silahlı Terör Örgütü‘ tanımlaması yapılırken, ‘derin devlet yapılanması hakkında ilk kez bir yargı kararı verildiği‘ vurgulandı.
Kararda, ‘bugüne kadar yasama ve yürütmeye karşı işlenen suçların cezasız kaldığı‘ hükmü dikkat çekti.
16 bin 798 sayfadan oluşan ve sekiz ayda yazılan gerekçeli karar tam üç kitaptan oluşuyor.
Aralarında eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gazeteci Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısının faili Alparslan Arslan’ın da bulunduğu 275 sanıklı Ergenekon Davası, 5 Ağustos günü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından karara bağlanmıştı. Duruşmalar 20 Ekim 2008’de başlamıştı.
‘Makul sürede tamamladık’
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, gerekçeli kararın yazımına 21 Mart’ta başlandığını ve redakte işlemlerinin dün bittiğini ifade etti. Özese, “Dosya kapsamlı olduğu için, gerekçeli kararın yazımı zaman alıyor. Ancak gerekçeli kararın yazımını makul sürede tamamladık” dedi.
‘Benzeri olmayacak şekilde yazıldı’
Mahkemenin üye hâkimi Sedat Sami Haşıloğlu ise, “Gerekçeli kararımız şu ana kadar Türk hukuk sisteminde benzeri olmayacak şekilde kaleme alınmıştır. Bu ürün, gece gündüz çalışılarak ortaya konuldu. Çok ciddi bir emek sarf ettik” ifadelerini kullandı.
Gladyo benzetmesi
Gerekçeli kararda şöle denildi:
“Ergenekon Silahlı Terör Örgütü’ tanımlaması yapılırken, önsözde şu ifadelere yer verildi: “Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır” denildi.
Önsözde ‘derin devlet yapılanması hakkında ilk kez bir yargı kararı verildiği‘ de vurgulandı.
Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetleri hedefte
Gerekçeli kararda dikkat çeken noktalar şöyle:
– Örgüt özellikle Bülent Ecevit, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan hükümetlerini hedef aldı. Önceki darbeler de dayanak olarak gösterildi.
– Örgütün faaliyetleri iki döneme ayrılırken, Danıştay ve Cumhuriyet gazetesi saldırıları örgütün ikinci dönemidir. Danıştay saldırısı öncesi svivl topluk kuruluşlarıyla hükümetin görevleri engellenmek istendi.
Ayışığı, Sarıkız planlarıyla hükümet men edilmek istendi
– AKP hükümetine karşı Jandarma Genel Komutanlığı bünyesinde yasadışı olarak oluşturulduğu anlaşılan Cumhuriyet Çalışma Grubu’nun faaliyetleri ve planlanıp yürürlüğe konulan Sarıkız, Ayışığı, Yakamoz ve Eldiven darbe planları çerçevesinde hükümeti cebren ıskata veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs edildiği görülmüştür.
– Zamanın Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek‘in tuttuğu günlüklerin 2003-2004 yılına ait kısmı ve yine sanık Mustafa Balbay’ın tuttuğu dijital not/günlük niteliğindeki çalışmalar suç içeren eylemlerin anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
– Ergenekon örgütünün Türk Silahlı Kuvvetleri içinde ‘Karargah Evleri‘ adıyla örgütlendiği anlaşılmıştır.
Üyelerin sınırlı iletişimi var
– Örgüt üyeleri arasında sınırlı iletişim olduğu tespit edildi. Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür. Duruşma sırasında sanıklar savunmalarında sık sık birbirlerini ilk kez gördüklerini ifade etmiş ve ilişkilendirilmeye çalışmalarına tepki göstermişti.
– Ortaya çıkarılamayan hücreler için soruşturma devam etmeli.
‘AKP kapatma davasında psikolojik propaganda yapıldı’
– AKP kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleri oldu. Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var.
Bu faaliyetlere örnekler: Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi’nde yoğunlaşan muvazzaf personel ve üstleri tarafından hükümet aleyhine yasadışı planlar hazırlandı, sahte isimlerle internet siteleri kurdurularak buralarda hükümeti yıpratıcı psikolojik propaganda içerikli yayınlar yapıldı.
Harp Okulu öğrencileri kışkırtıldı
– Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı.
– Azınlık, cemaat ve Alevi toplum önderlerine eylem hazırlığı yapıldı. Azınlıklara karşı sistematik bir nefret söylemi gerçekleştirildiği açıktır.
Başbuğ terörist değil, terör suçlusu
– İnternet andıcı soruşturmasında tutuklanan İlker Başbuğ için ‘terörist‘ değil ‘terör suçlusu‘ tanımı yapıldı. Bir Genelkurmay Başkanı’nın ‘terörist’ olarak nitelendirilmesi o dönem büyük tepki çekmişti, mahkemenin bu ayrımı yaptığı görüldü.
– İlker Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı. Bazı internet siteleri Başbuğ’dan onay alarak yayın yaptı.
Polisin aleyhte delil ürettiği doğrulanamadı
– Hurşit Tolon’da TSK’ya ait ‘Psikolojik Harp‘ adlı dosyalar ele geçirildi.
– Örgütün PKK gibi örgütlerle ilişkisi belgeler kapsamında anlaşılmıştır.
– Dava sırasında eleştirilere neden olan, davanın ‘kurmaca’ olduğu fikrine yol açan ‘polisin aleyhte delil ürettiği iddiaları‘ doğrulanamadı.