AKP’nin ‘özgül ağırlığı’ Bülent Arınç, kendisine karşı söylenmiş sözlerden dolayı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’dan helallik beklediğini söyledi.
‘Özgül ağırlık’, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkındaki bir soruyaysa ‘yorum yok’ anlamına gelen “No comment” diye yanıt verdi.
BBC Türkçe’den Ece Göksedef’e konuşan Arınç’ın açıklamalarından bazı öne çıkan bölümler şöyle:
Danışmanlarının Gülen’le bağlantısı
Türkiye’de bu olayı şöyle yorumlamak lazım. Gülen’in çok tasvip edenleri, çok hayranları olmuştur. Ama hiçbirimiz onların bir gün bir darbe girişimine katılabileceğini bilmiyorduk.
Belki ilk kez sizde söylemiş olacağım. Ben son dönemde Terörle Mücadele Yüksek Kurulu Başkanı’ydım, Milli Güvenlik Kurulu’yla (MGK) hükümet arasındaki ilişkilerden sorumluydum. 2016’nın başına kadar defalarca MGK toplantılarına girdim. Hiçbirisinde ‘FETÖ terör örgütü’ ismiyle bir tehlikeden bahsedilmedi. MGK’nın gündemine girmeyen bir konuyu sokaktaki vatandaşın bilmesi nasıl mümkün olacak?
Benim danışmanlarımın da birkaç tanesi yargılandı, bir tanesi mahkumiyet yedi.
Hiçbir şekilde bilmiyordum. Eğer birileri memnun olacaksa yemin edeyim, vallahi de billahi de tallahi de böyle bir örgütle ilişki içinde olduklarına dair bir emare görmedim.
AİHM kararları
Yargı, anayasa değişikliğinden sonra sadece bağımsız değil tarafsız da oldu, olmalı. Şimdi yeni bir sıfat daha eklendi. Aynı zamanda cesur da olmalı. Bunu ekleyenler siyasetçiler, bence boş değil. Sadece yazılı hukuka bakacak, kararını verecek, temyiz mercileri iyi çalışacak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları veya AYM’nin kararları da uygulanacak. Bunu uygulamak için de cesaret ve kararlılığa ihtiyaç var.
(Yargıda) Sıkıntı var. Tam öyle bir tespit yapmayayım ama bütün olarak yargıda sıkıntı var mı derseniz, var. Hem de çok büyük sıkıntı var. Bu sıkıntıların giderilmesi için Türkiye’de belki bir iklim değişikliğine, anlayış değişikliğine ihtiyaç var.
‘Şimdi alabilir miyiz?’
İlk geldiğimiz zamandan 2010 referandumuna kadar, 2013’teki birtakım olayların başlamasına kadar, ifade, teşebbüs, inanç ve düşünce özgürlüğünden, fikir özgürlüğünden yanaydık.
Biz güzel bir dönem yaşadık, son zamanlarda belki bazı geri gidişler var. 2011’de yüzde 50 oyu sadece AK Parti’nin çekirdeğinden almadık.
Şimdi alabilir miyiz? Herhalde alamayız.
Bunun sebebi çok. Kale düşmüş de ordu komutanı, kale komutanını çağırmış. Bu kale niye teslim oldu? Efendim 10 tane sebebi var, demiş. E say bakalım? Bir; barutumuz bitmişti. İkincisini saymaya gerek yok demiş.
Barut biterse kaleyi savunmak mümkün değil. Bunu benzer bir hikaye olarak söylüyorum.
‘AK Parti’de olacağım ‘
Başımı AK Parti’den başka bir partiye çevirmem. AK Parti’de olacağım, cumhurbaşkanımızın yanında, çevresinde olacağım. Ona karşı hiçbir zaman rakip olmayacağım diye bir içtihatta bulundum. Beni fazla zorlamasınlar. Çünkü içtihatlar zaman zaman değişebilir.
‘Erdoğan’dan helallik beklerim’
Biz ağabey-kardeş ilişkisi içindeyiz. Özelde bana ağabey diye hitap eder, biz Tayyip Bey diye ona hitap ederiz. Evet, eski samimi günler şu anda yok ama bu bizim özündeki beraberliğimizi değiştirmez.
Elbette bana karşı söylenmiş sözlerden dolayı kendisinden bir helallik dilerim, beklerim. Bu çok önemli çünkü benim için.
Ben onu Bahçeli gibi görmüyorum, Bahçeli geçmişten beri bizim dışımızda bir insan. O ne söylerse onunla başka türlü hesaplaşırız zamanı, zemini geldiğinde.
Ama ağabey-kardeş ilişkisi içerisinde olan insanlar birbirlerini kırmamalı, birbirlerine sırt çevirmemeli. Bir adam eşkiyaya sahip çıkarken benim kardeş diyebildiğim bir insan bana sahip çıkmazsa ben bundan gücenirim. Bunun da helallik olarak bana dönmesini isterim. Biz bunları kendi aramızda halledeceğiz inşallah. Bundan dolayı bir kırgınlığım elbette vardır ama bunu reddedecek noktada değiliz.
Benim de hatalarım olmuş olabilir. Bunu biz kendi mabeynimizde mutlaka çözeceğiz.
Cumhur ittifakı
Cumhur İttifakı konusunda Sayın Cumhurbaşkanımız çok iddialı. Bunun mezara kadar devam edeceğini söylüyor ve bu beraberliği kimsenin bozmamasını arzu ediyor. O yüzden eleştiri hakkımı ben şimdilik erteliyorum. Zamanı gelir veya gelmez ama bugün bahs-i değer değil.
İttifaklar her zaman gözden geçirilebilir, her zaman kâr-zarar dengesi gözetilebilir. Statik değiliz biz, şartlar değişebilir. Bu değişen şartlar içerisinde iki taraf konuşup anlaşabilir, belki üçüncü partiye ihtiyaç duyulabilir, belki hiçbir partiye ihtiyaç duyulmayabilir. Bu MHP açısından da olur, bakarsınız ben tek başıma seçime gireceğim diyebilir.
İktidar Bahçeli’nin onay vermediği bir adım atılabilir mi?
Cevap yok, no comment.
50+1 tartışması
50+1 cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin hemen hemen temelidir. Birbirinden ayrı düşünmemek lazım. Bunu çok benimsediğim için söylemiyorum ama bu sistem anayasa oylamasından geçti ve buna halk karar verdi.
Ama 50+1’i buradan çıkaralım da diğerleri aynen kalsın derseniz bu birbirinden farklı bir şey olur. Çünkü bu sistemi getirenler ittifaka ihtiyaç duyulacak bir sistemi getirdiler. Cumhurbaşkanımız da bunun farkında, Temel Karamollaoğlu’na söylediklerine bakılırsa.
Erdoğan’ın adaylığı
AK Parti cenahından ve bizzat Erdoğan’ın kendisinden, “Ben aday olacağım” diye bir söz gelmedi.
Cumhur ittifakı iki parti ise Bahçeli kendi çıkarları açısından “Bizim adayımız budur” dedi. AK Parti’nin sözcüsünden, AK Parti’nin genel başkanından, cumhurbaşkanlığı sözcüsünden, “Bizim de önümüzdeki seçimde adayımız Sayın cumhurbaşkanı” dediğini duymadık.
(…) Bugünden yarına bir karar vermemek lazım. Sayın cumhurbaşkanımız elbette tekrar aday olmayı düşünüyordur, gönlünden geçiriyordur. Ama bunun zamanı şimdi değil. O doğrusunu yapıyor. Yarın bu açıklamayı yapar mı, yapmaz mı? Şartlara bakar, kendi imkanlarına bakar, doğru olan nedir, buna bakar.
Abdullah Gül’ün adaylığına giden süreç
Bakın sadece BBC’ye söylüyorum, 2007’de cumhurbaşkanı adayımız kim olacak diye istişareye geldi. Ben dedim ki “Siz beş senedir başbakansınız, çok başarılı oldunuz. Eğer gönlünüzden cumhurbaşkanlığını geçiriyorsanız hiç konuşmayalım, benim adayımsın, arkandayım” dedim. “Ben kendim düşünmüyorum” dedim. Bana cevabı şu oldu, “Ben istişare etmeye geldim, henüz karar vermedim.”
İstişaremizi yaptık, Abdullah Bey üzerinde karar verdik. 23 Nisan’da bu konuşma, 24 Nisan’da bu açıklamayı yaptı. Tayyip Bey bu konuları çok iyi düşünen, çok iyi hesaplayan bir insandır. Dolayısıyla önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimi ne zaman olacak, hangi şartlarda olacak, siyaset nasıl şekillenmiş olacak, buna karar vermesi için bugün çok erken.
Erdoğan çekilirse?
“Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini” diye bir şiir var. Türkiye yolda kalmaz. Türkiye inşallah sahibini bulur. Benim arzum sadece 40 yıllık arkadaşımın, Sayın cumhurbaşkanının bu konudan da başarıyla çıkması.
‘Özgül ağırlık’ Arınç’ın geçen seneki ‘Soros’ çıkışı Twitter’ın gündeminde: Baş tacımızdı