Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinin önemli kilometre taşlarından ‘Dolmabahçe mutabakatı’nın söz konusu olmadığını ve olmayacağını söyledi.
‘Olmayan’ mutabakatın aylar süren tartışması
Dolmabahçe mutabakatı, çözüm süreci görüşmeleri kapsamında 28 Şubat 2015’te Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile HDP’nin İmralı Heyeti arasında gerçekleştirilen görüşme sonrası ortak açıklanan metindi. Erdoğan, önce AKP-HDP-İmralı hattında 7 Haziran seçimleri öncesi kotarılmaya çalışılan ‘İzleme Heyeti’ni doğru bulmadığını açıklamış, daha sonra da, Dolmabahçe görüşmesini doğru bulmadığını, mutabakattan haberi olmadığını ve 10 maddelik bildiriye de karşı olduğunu söylemişti.
Eski başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın ‘Dolmabahçe mutabakatı’ndan Erdoğan’ın önceden haberdar olduğunu söylemesi de yeni bir krizin fitilini ateşlemiş, Erdoğan’ın buna yanıtı, “O zat dürüst değil” olmuştu.
‘Ne Dolmabahçe mutabakatı?’
Adana’da dün toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, ‘terörle mücadele’nin ‘son bombayı bu topraklardan çıkarana kadar’ devam edeceğini belirterek, ‘Dolmabahçe mutabakatı’ diye bir şeyin de söz konusu olmadığını söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu: “Bugün kendi akıllarınca bizi tedip etmek için terör örgütlerinin sırtını sıvazlayanlar yarın aynı kuyuya kendileri düşeceklerdir. Dün Meclis’te konuşma yapıyorlar. Bir tanesi iç savaştan bahsediyor. Terör örgütü arkasında ya. Çıkmış Dolmabahçe mutabakatından bahsediyor, Ne Dolmabahçe mutabakatı ya? Nereden çıkmış böyle bir şey? Böyle bir mutabakat filan söz konusu değil. Bu iktidarın terör örgütüyle bir mutabakatı söz konusu değildir, olmamıştır.”
Erdoğan’ın işaret ettiği konuşmayı mecliste, HDP Grup Başkan Vekili Çağlar Demirel, yapmış, “Türkiye’de halka dayalı siyaseti sağlayacak Dolmabahçe mutabakatı, her türlü inkârcı anlayışı mahkûm etme potansiyeline sahip bir demokratik anlayışın dışa vurumudur” demişti.
Demirtaş, Diyarbakır Nevruz’unda: Dolmabahçe’deki çözüm yoluna bağlıyız
CHP’li Böke’den HDP’ye: Çözüm istiyorsanız ‘Dolmabahçe’yi işaret etmeyin
Öcalan, ‘Dolmabahçe mutabakatı’nın 28 Şubat’ta yapılmasını özellikle istemiş