Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 1044 gün sonra AKP’nin genel başkanı sıfatıyla Meclis’te ilk grup toplantısını yaptı. Erdoğan, partisinin cumhuriyetçi ve devrimci olduğunu savundu.

Fotoğraflar: Reuters
AKP grubuna Başbakan Binali Yıldırım’ın sunumunun ardından hitap eden Erdoğan, sözlerine şöyle başladı: “Milletimize iten değil kucaklayan, bölen değil birleştiren, haklı zayıfları koruyan bir yönetim anlayışı vadetmiştik. Toplumsal merkezi siyasi merkeze taşıma sözünü vermiştik. Bu da Türkiye’nin siyasi hayatında bir ilkti. Elbette programımızda yer alan hususlardan halen yapamadıklarımız var. Onları da yeni yönetim sistemimizle birlikte gerçekleştirmek imkanı elde edeceğiz. AK Parti çizgisinde en küçük bir sapmaya meydan vermemiş bir partidir.”
Devrimci, cumhuriyetçi, demokrat
AKP’nin demokrat, cumhuriyetçi, devrimci olduğunu söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti: “AK Parti demokrattır. Bunun için milli iradeyi, sandığı hep en üstte tutmuştur. AK Parti cumhuriyetçidir. PKK gibi eli kanlı, FETÖ gibi örgütlere değil, sadece millete teslim olmuştur. AK Parti millidir, yerlidir. Bunun için attığı adımlarda şu veya bu gücün değil sadece milletin ne dediğine, halkın ne istediğine bakmıştır. AK Parti kucaklayıcıdır. Kökenine, meşrebine, inancına bakmaksızın kendisinin doğal bir parçası olarak görmüştür. Bunun için her fırsatta 80 milyon vatandaşımızın tamamının gönlünü kazanmaktadır.”
Hem muhafazakar hem devrimci
AKP’nin bunların yanında muhafazakar da olduğunu söyleyen Erdoğan, partisinin bünyesinde hem ‘muhafazakarlığı’ hem de ‘devrimciliği’ eritti.
Erdoğan şöyle konuştu: “AK Parti elbette, aynı zamanda muhafazakardır. Milletimizin değerlerine saldırılmasına karşı çıkmış, bu değerlere sımsıkı sahip çıkmıştır. Bunun için AK Parti, açıkça söylemek lazım; devrimci bir partidir. ‘Devrimciyim’ diye söyleyenlere sesleniyorum, AK Parti’nin attığı adımları hanginiz attınız. Bizi bile kapatmaya yeltendiniz. AK Parti’nin varlığı onları ciddi manada ürkütüyor.”
Erdoğan sözü başörtüsüne de getirdi: “Aynı şekilde bu ülkede kılık kıyafet noktasında bizim yavrularımızı üniversite kapılarından kovanlar siz olmadınız mı? Nerede özgürlüğünüz? ‘Özgürlük benim sınıfımda olanlara olur’ mantığı yoktur, böyle bir şey olamaz. Her yerde başı açık, örtülü el ele kol kola yürüyorlar. Demek ki oluyor. Bu milletin fertlerini birbirine düşman ettiğiniz sürece bu ülkede bu millet size iktidar vermez.”