Özbekistan’dan dönüşte uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘ABD başta olmak üzere Batı ülkelerinin Rusya’ya sınırsız saldırdığını’ savundu. Erdoğan, ABD’deki seçimlerin de F-16 konusunda Türkiye’nin lehine sonuçlar doğuracağını umdu.
Birçok CHP’li belediyenin kredilerini onaylamayan Erdoğan, bu belediyenin başkanlarının yurt dışındaki bankalardan kredi almasını da hedef aldı.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Merkez Bankası’ndaki rezervlerin azalmasını eleştirdiği için hedef alarak, ‘Türkiye’nin böyle bir sıkıntısının olmadığını’ iddia etti, ‘uyuştucu‘ açıklamasına da çıkıştı: “Elinde bir belge yoksa nasıl oluyor da kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ‘Uyuşturucu kaçakçılığı yaparak bütçesini dengeliyor’ dersin. Daha ileri konuşmayayım. Zor sabrediyoruz.“
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki hafta Endonezya’nın Bali şehrinde düzenlenecek G-20 Zirvesi’ne katılmayacağını açıklamasını değerlendiren Erdoğan, Rusya’ya karşı Batı’nın ‘sınırsız’ saldırdığını söyledi: “Rusya sıradan bir devlet değil, güçlü bir devlet. Tabii başta Amerika olmak üzere Batı, Rusya’ya adeta sınırsız saldırıyor. Bütün bunların karşısında da tabii şu anda Rusya bir direnç ortaya koyuyor. Biz de acaba nasıl olur da -işte bir tahıl koridoru olayı gerçekleşti- buradan bir barış koridorunu açabiliriz, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de en güzel yol, diyalogdan barışa giden bir yol olabilir diye düşünüyoruz. Tabii burada sadece Sayın Putin’in kanaatleri yetmez. Zelenski ile de görüşerek burada onların düşündükleri nedir, onlar böyle bir şeye nasıl bakarlar, onların da kanaatini tabii alacağız.”
F-16 savaş uçaklarının alınması hakkında konuşan Erdoğan, ABD’de Cumhuriyetçilerin Senato’da elde edeceği ‘olumlu sonuç’la işlerinin kolaylaşacağını savundu: “Temennim odur ki yani önümüzdeki ay bazı müjdelerle dolu olsun ve F-16 konusunu çok daha olumlu istikamette geliştirelim. Temsilciler Meclisi’nde Cumhuriyetçiler açık ara işi önde kapattılar ama şimdi tabii Senato var. Senato’da iki üç yer çok büyük önem arz ediyor. Yani bu iki üç yerde eğer Cumhuriyetçiler başarılı çıkarsa belki iş bizim için çok daha kolay olacaktır. Şimdi süreci takip ediyoruz.”
‘Merkez Bankası rezervlerinde iyi durumdayız’
Erdoğan, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerin bir sıkıntının olmadığını da iddia etti. Türkiye’nin ‘iyi konumda’ olduğunu iddia eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Cumhuriyetimizin ikinci asrını teşkil edecek olan Türkiye yüzyılında da ülkemizin bu etkin ve saygın küresel aktör rolünü milletimizin layık olduğu şekilde pekiştireceğiz. Ekonomi tarafındaysa Türkiye’nin dünyada ilk 10 içerisinde yer alması konusunda önümüzdeki engeller ciddi manada şu anda yavaş yavaş kayboluyor. Başbakanlığım döneminde özellikle Merkez Bankası’nda döviz rezervi bir ara 135-136 milyar dolara kadar çıktı. Şu anda da 115-120 milyar dolar civarında dolaşıyor döviz rezervi. Yani merkez bankamızın döviz rezervi konusunda öyle Bay Kemal’in ifade ettiği gibi sıkıntılar söz konusu değil. Biz şu anda hamdolsun iyi bir konumdayız.”
Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’deki uyuşturucu satışına dikkat çekmesini de hedef alan Erdoğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu savundu.
Kılıçdaroğlu’ndan belge isteyen Erdoğan, şöyle konuştu: “Hakaret ettiği bakanım çıktı ve kendisine ağır bir ifadeyle ‘Sen bunu ispat edemezsen namertsin’ dedi. Hadi çık ispat et. Var mı elinde bir delilin? Neye göre bunu söylüyorsun? Ya sen bu ülkenin evladı değil misin? Bu ülkenin evladı olarak bu ülkenin yönetimi, devleti nasıl olur da uyuşturucu işi yapar diyebilirsin. Bir belge varsa çıkar belgeni göster. Elinde bir belge yoksa nasıl oluyor da kalkıp Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ‘Uyuşturucu kaçakçılığı yaparak bütçesini dengeliyor’ dersin. Daha ileri konuşmayayım. Zor sabrediyoruz. Diyor ki ‘Varlık barışı şu kadar yenilenmiş.’ Yenilenir. Zerre kadar sende ekonomi anlayışı varsa sor, sağına soluna sor. Dokuz kere yapar, 19 kere yapar, 99 kere yapar. Bu mesele ülkenin ekonomisini yönetenlerin bu noktadaki tavrıdır. Kalem bizim elimizde. Bilgisayar bizim elimizde. Hesap bizim elimizde. Hesaba göre nasıl bunu daha iyi yönetiyorsak, daha ileri taşıyabiliyorsak ona göre de adımlarını atarız. Onun için bunların ipiyle kuyuya inilmez. Benim milletim de inşallah 2023’te zaten bunların ipiyle kuyuya inmeyeceği gibi bunları kuyuda da bırakır.“
Erdoğan, devamında Kılıçdaroğlu’nu bakanlara yönelik eleştirileri nedeniyle hedef aldı:
“Şimdi ‘Temiz para getireceğim’ diyor. Sen kimsin? Hani Londra’ya gidişi eleştiriyordun? Buradan getireceğin parayı kime getireceksin? Sen iş adamı mısın? Senin yanında böyle bir para talebinde bulunan birileri mi var? Parayı kime getiriyorsun? Yani affedersiniz İngiltere’de bu kadar enayi var mı; sana kalkacaklar bu paraları verecekler; ‘Al Bay Kemal bunu Türkiye’de nerede kullanırsan kullan’ diyecekler.”
İstedikleri kredileri onaylamayan Erdoğan, CHP’li belediye başkanlarının yurt dışından kredi talep etmesini de hedef aldı.
Erdoğan, şöyle konuştu: “Bir defa ben belediye başkanlığı yaptım. Hem de İstanbul’da yaptım. Kendi İstanbul belediye başkanına şunu sorması lazım, ‘Erdoğan, belediye başkanlığı yaptığı dönemde hangi ülkeden ne kadar kredi çekti? Bir bak bakalım.’ Şu anda kendi belediye başkanlarına -gerek Ankara gerek İstanbul gerek İzmir- acaba bu tür dış kredide Bay Kemal mi onlara bu parayı, bu krediyi buluyor? Bulduğu zaman da bu krediye teminatı kim veriyor? Teminatı veren kişi benim. Eğer teminat verirsek adamlar kredi veriyor. Aksi takdirde vermez. Yani bu adamı anlamak mümkün değil. Bilmiyor ve öyle rakamlar söylüyor ki ve bu rakamları ne İngiliz bankaları verir ne Deutsche Bank verir ne bir başka yer verir. Vermez. Ama dedim ya kuru sıkı atıyor. Böyle bir şey olmaz. Mümkün değil.”