Türkiye gibi “Endüstrileşme veKentleşme Sürecini” tamamlayamamış olan ve hâlâ Feodal Kültür kalıntılarıyla boğuşan ülkelerde politikacılar ne yazık ki bu “Aşiret Kültürüne” dayalı bir “Parti Devleti” ve bir “Kişisel İktidar” kurma çabasındadırlar.
Elbette bu düzenin devam etmesi için siyasetin dili, “Aile/Aşiret/Reis” kimliği gibi mukaddesleştirilen “Parti/Lider” kimliğine dayalı olarak, “biz ve onlar” ayrımıyla keskinleştirilir:
Muhalifler, yabancılaştırılır, hatta ihanetle suçlanır…
Ayrımcılık, kavga ve “nefret dili” siyasete egemen olur!
Sonuçta siyasetin“nefret dili” bütün toplumu etkiler:
İlişkiler kabalaşır…
İnsanlar arası sevgi, güven ve dayanışma azalır…
Kaba kuvvet egemen olur…
Kadın cinayetleri de artar!