Şimdi enflasyonun arkasındaki süreç olarak iktidarın mali ve iktisadi politikalarına bakalım:
1) Ülkemiz enerji bakımında hem dışarıya bağımlıdır hem de enerji sektörü iktidar tarafından, yüksek kâr marjlarıyla çalışan oligarşiye terk edilmiştir.
2) Cumhuriyet döneminde kurulan sanayi tesisleri iktidar tarafından, ithalat rekabeti yoluyla yok edilmiş ve yeni sanayi ve tarım üretim tesisleri de kurulmadığı için, ülkenin mevcut üretim ve ihracat kapasitesi doğrudan ithalata bağımlı hale getirilmiştir.
3) Yirmi yıl boyunca iktidar tarafından toplanan vergiler, alınan iç ve dış borçlar, özelleştirme gelirleri, toplam üç buçuk dört trilyon dolar dolayındadır; yani Türkiye’nin dört beş yıllık milli gelirine eşit gibidir.
Bu gelir, ülkenin tarım ya da sanayi üretiminin artırılması için yapılan yatırımlara harcanmamış, doğrudan oligarşiye transfer edilmiştir.
4) İktidarın övündüğü yol, köprü, hastane, hava alanı gibi inşaatlar yap-işlet-devret modeli biçimindeki anlaşmalarla, geleceğimizi de ipotek altına alan haksız ve ödeme garantili borçlanmalara dayalı olarak, çok yüksek maliyetlerle, oligarşi tarafından kurulan ulusal ve/veya uluslararası konsorsiyumlara yaptırılmıştır.