Eski eşi Emine Bulut’u 10 yaşındaki kızının gözü önünde vahşice öldüren Fedai Varan’a (43) verilen müebbet hapis cezası istinaf mahkemesince onandı. Ailenin avukatı, Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı.

18 Ağustos 2019’da Kırıkkale’de bir lokantada boşandığı Fedai Varan tarafından kızının gözü önünde bıçaklanan 38 yaşındaki Emine Bulut, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirirken, yaralı halde “Ölmek istemiyorum” diye feryat ederken çekilen görüntüleri infiale yol açmıştı.
Türkiye’nin gündemine oturan cinayetin ardından kaçan 43 yaşındaki Fedai Varan, polis tarafından yakalanmış, Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakkında ‘canavarca hisle tasarlayarak adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
Mahkeme Varan’ı cinayeti daha önceden planladığı ve acı çektirerek işlediğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.
Emine Bulut’un ailesinin avukatlığını üstlenen AHBAP Derneği avukatı Esra Nur Saraçoğulları Özbey, yerel mahkemenin kararını istinafa taşımıştı. Avukat Özbey, sanık Fedai Varan hakkında ‘canavarca ve tasarlayarak öldürme‘ suçundan iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep etmişti.
Dosya artık Yargıtay’da
İstinaf, bir buçuk yıl süren incelemenin ardından yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Bunun üzerine avukat Özbey, cinayetin canavarca ve tasarlayarak işlendiğini, bu konuda emsal kararlar olduğunu belirterek, sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmesi için Yargıtay’a temyiz başvurusu yaptı.
Avukat Özbey, Yargıtay’dan hukuka uygun ve daha doğru bir karar çıkacağını ümit ettiğini söyledi.
Müebbet hapis cezasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının infaz kanununda karşılıklarının farklı olduğuna dikkat çeken Özbey sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının yatarı daha fazla ve koşulları daha ağır. Yine şartlı salıverme koşulları da daha ağır. Bu yüzden kamuya mal olmuş tasarlayarak ve canavarca hisle işlendiğini düşündüğümüz bu cinayete ağırlaştırılmış müebbet verilmesini daha uygun görüyoruz. Yargıtay’ın bu yönde emsal kararları var. Suçun işleniş biçimi, maktulün acı çekmesi, boğazın kesilmesi, ölümcül yerlerinden bıçaklanması hepimizin gördüğü görüntülerdi. Bunların hepsi cinayetin canavarca hisle işlendiğine dair eylemler. Onun dışında failin elinde bıçakla orada olması, maktulle arasında geçen mesajlaşmalar bunlar da sanığın olayı tasarladığını gösteriyor. Bu yüzden biz Yargıtay’ın emsal kararları doğrultusunda bu dosyadan ağırlaştırılmış hapis cezası çıkması gerektiğini düşünüyoruz.“
Avukat, Emine Bulut cinayetinin topluma ve kadına karşı şiddet olaylarına etkilerine değinerek şunları söyledi: “Erkekler artık eşlerine ya da başka bir kadına bir eylem uygularken, ‘Seni Emine Bulut gibi yapacağım, sen de öyle olacaksın’ gibi söylemlerde bulunuyorlar. Bu bile dosyanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kadın cinayetleri konusunda önemli bir emsal karar teşkil edeceğini düşünüyoruz. Hem Emine Bulut hem de Türkiye’deki kadın cinayetleri nezdinde bu dosyadan çıkacak karar çok önemli.”
‘Cezayı kabul etmiyoruz’
Emine Bulut’un babası Ahmet Bulut da istinaf mahkemesinden çıkan karara üzüldüklerini belirterek, “Bu cezayı biz kabul etmiyoruz. Bu kadın cinayetlerine, çocuk istismarlarına en azından ağırlaştırılmış müebbet olması gerekiyor. Ceza veren hakimler ve savcılar vicdanen versinler” dedi.
Anne Fadime Bulut ise kızının artık geri gelmeyeceğini ancak verilecek kararın kadın cinayetlerinin önüne geçilmesinin önemli olacağını vurgulayarak şunları söyledi: “Benim çocuğum öldü, hayatını kaybetti. 24 yıl az, ömrünün sonuna kadar orada kalsın. Öyle olursa belki hafifleriz. Ağırlaştırılmış ceza verecek ki hiç indirim olmayacak. Hani kadın hakkı, akşama kadar yüzlerce öldürüyorlar, derede, tepede, dağda, evine giriyor adam ‘konuşacağız, anlaşacağız’ diye vuruyor, çocuklarının yanında kesiyor, bıçaklıyor.“