Karamollaoğlu hakkında yazılan yorumları okuduğumda şöyle düşündüm.
– Demek ki, gençlere ulaşmak için genç lider olmak gerekmiyor, arada kuşak farkının olması gençlere ulaşmanın önünde büyük bir engel falan değil.
– Ülke o kadar gerilmiş, o kadar kamplaşmış ki, bu milletin şefkate ihtiyacı var, kuşatıcı bir söyleme ihtiyacı var.
– İdeolojik kalıplarla dünyaya bakmayan bir gençlik var. Dindar olup olmadığı ile ilgilenmiyor ne söylediğine ilkesel olarak nasıl bir duruş sergilediğine bakıyor. Kimlik siyaseti ilgisini çekmiyor ilkesel siyasetle ilgileniyor.
“İslamcı profiline karşı olan, ahlak ve adalet kavramlarına bakışını net bir şekilde gördüğümüz dindar ve özgürlükçü bir anlayışa sahip duruşu bulunan bir lider olduğu anlaşılıyor. Gerçek olamayacak kadar iyi duruyor desem abartmış olmam. Dedesiz büyümüş birisi olarak şunu söyleyebilirim. Böyle bir ülke ortamında bir insan ancak bu derece bilgece, cesurca ve toplumsal kesimleri bu ölçüde kucaklayıcı bir üslup takınabilir. Adam resmen modern zamanların Dede Korkut’u gibi.”
“E-miting yapıyoruz” dedi. Şaştım kaldım valla.
Diyor ki, kaporta yaparak, tank/helikopter yaptım denilmez.
Diyor ki, ana dilde eğitimi destekliyoruz.
Diyor ki, suçu ispatlanmadan bir şahsı içeride tutmak hukuka aykırı, gözaltı süresinin uzaması hapsetmek için delil arama eylemine dönüşmemeli.. Muhteşem.
Seçim tarihine kadar yakın takibime aldım artık, oyumu kapabilir dede.