Önceki gün gençlerle bir araya gelen Bilal Erdoğan “ekonomist” olduğunu söyleyerek EYT düzenlenmesini eleştirmiş, EYT’nin “büyük bir felaket” olduğunu ve “kandırıldıklarını” söylemiş. Ne yapalım bu durumda çok üzülelim mi, ah vah edelim mi “ama bak yine kandırılmışlar, ne kadar da saf, ne kadar da temiz ve ne kadar da iyi niyetliler oysa” diye. Bu “kandırıldık” sözü artık AK Parti iktidarının diline pelesenk olmuş durumda. Önce hakkını teslim edelim; evet, Bilal Erdoğan ekonomi okumuş. Ekonomist olduğunu ilk kez bu söyleşisinde dile getirmişti aslında. Dolayısıyla kendisine “ekonomist” diyebilir, sözlerine “bir ekonomist olarak” diyerek başlayabilir.
Ama söze böyle başladığında “bir ekonomist olarak” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ülkeyi uçurumun kenarına getiren “faiz sebep, enflasyon sonuçtur” tezi hakkında ne düşündüğünü de söylemesi gerekiyor. Bir ekonomist bu konudaki görüşlerini de açıklar çünkü. Ekonomist kimliği ile mesela “ekonomi ve hukuk” arasındaki bağ hakkında ne düşündüğünü kamuoyu ile paylaşmasını beklerim ben. Dünya Bankasında çalışmış birisi olarak, bütün yetkilerin tek elde toplandığı CB sistemiyle Cumhurbaşkanlığına bağlanan Merkez Bankasının bağımsızlığını yitirmesi hakkındaki görüşlerini paylaşmalı kamuoyu ile…
Hangi ekonomi kariyeriyle bağlaşır bu? Merkez Bankası’nın iktidar emrinde olmasını doğru bulan tek ekonomist varmıydı, kariyer yaptığı üniversitelerde? Bakalım bu konuda bir açıklama yapacak mı? Ben mesela, “bir ekonomist olarak Bilal Erdoğan’ın” EYT’nin bir felaket olacağını, EYT çıkaran, EYT’yi büyük bir müjde olarak açıklayan Cumhurbaşkanı Babasına söyleyip söylemediğini samimiyetle merak ediyorum.