• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Ekrem İmamoğlu'na edebiyatçılardan mektup var!

19/07/2019 18:00

H. AYHAN TİNİN

Sanat da var / Edebiyat

insanatinart@gmail.com

Sayın büyükşehir belediye başkanım,

Nihayet göreve geldiniz. Hem sizin hem de kadim şehrimiz İstanbul için hayırlı olsun.


Sayın başkan bu şehrin yaşayan ve yaşamayan edebiyatçılarının size gönderdikleri mektuplardan söz etmek isteriz.

İmamoğlu, 23 Haziran seçimi öncesindeki son mitingini 22 Haziran’da, Üsküdar’da düzenlemiş, tekneyle oradan ayrılarak eşi Dilek İmamoğlu’yla Boğaz’ın keyfini çıkarmıştı.

Bu mektuplar bugün yazılmış değil.

Aslında direkt muhatabı siz de değilsiniz.

Çünkü hakiki yazarlar ve onların yapıtları gündelik, anlamsız, yurttaş yararına olmayan siyasi mugalatanın dışında sürdürürler yaşam eğrilerini…

Sayın İmamoğlu, İstanbul gibi bir büyük şehrin birçok altyapı sorunu var tabii, ancak bu şehri yazdıklarıyla güzelleştiren edebiyatçılar diyorlar ki; belediyecilik yalnızca altyapı değildir.

Onların dertlendikleri İstanbul’u İstanbul yapan silüetin, güzelliğin ve kültürün kaybolmuş olması.

Ahmet Midhat Efendi, Halit Ziya, Hüseyin Rahmi, Midhat Cemal Kuntay, Yakup Kadri, Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyami Safa, Sait Faik, Haldun Taner, Orhan Kemal, Behçet Necatigil, Özdemir Asaf, İlhan Berk, Attila İlhan, Salah Birsel ve daha nice değerli yazarımız İstanbul’u yazdılar.

Kimi Osmanlı dönemini yazdı, kimi mütareke İstanbul’unu, kimi sosyal değişimlerini yazdı İstanbul’un kimi her mevsimin çiçeklerini, kimi sokaklarını ve o sokakların insanlarının hikayelerini anlattı, kimi üç bin yıllık kadim bir şehir kültürünün izlerini…

Şimdi birçoğu yıldızların arasından bazısı pencerelerinden bakıyor da, bir Attila İlhan dizesinde olduğu gibi “Bu şehir o eski İstanbul mudur?” diye soruyor.

Diyorlar ki; artık gördüğümüz güzelliğini, kültürünü, sevgisini, silüetini, hoşgörüsünü, muhabbetini kaybetmiş, sokaklarında çiçekleri solmuş, güzelim doğal parklarının yapmacık çiçeklerle kaplanmış, yeşilini gri betonlara terk etmiş, nezaketini kabalık ve görgüsüzlüğe kurban vermiş, “Sen kimsin kardeşim” ile “Sen benim kim olduğumu biliyor musun” cümleleri arasında terbiyesini yitirmiş, “Git istediğin yere şikayet et” cümlesiyle yalnızlaştırılmış bir İstanbul.

Diyorlar ki; Tophane, Salıpazarı, Fatih, Beyoğlu, Pendik, Eyüp, Göksu, Aksaray, Anadoluhisarı, Ayvansaray, Rumelihisarı, Sarıyer… Biz bu semtleri, bu semtlerin kültürünü, kahvehanelerini, mahalle dostluğunu, komşuluk ilişkilerini, ekmek kavgalarını, yardımlaşmalarını gördük, yaşadık, yazdık. 

Diyoruz ki; bizler de edebiyatımızın ustalarından okuduğumuz İstanbul’u sevdik. Kendimizi İstanbul’un kültürüne uyumlamaya, yanlış yapmamaya, efendi olmaya, görgülü davranmaya, terbiyeli konuşmaya özen gösterdik.

Şimdi bu İstanbul’u romanları, öyküleri, şiirleriyle yazan ve yaşatan bütün edebiyatçıların sizden bir ricası var.

Diyorlar ki; İstanbul’da görev yapacak kişilerde bir liyakat arayacaksanız, bunun içine o binlerce sayfayla yazdığımız İstanbul edebiyatına biraz olsun hakim olmak, iki satır İstanbul şiiri okumuş olmak, bir Sait Faik hikayesinde adaları, vapurları ve martıları tanımış olmak, Yahya Kemal’in İstanbul’a baktığı tepeyi bilmek, Boğaz içinde oturan Orhan Veli’nin hüznünü anlamak, Salah Birsel’in kahvelerini öğrenmek; yani bir şehrin binalardan, beton meydanlardan, kanalizasyondan, iş merkezlerinden, AVM’lerden, otoyollardan ve köprülerden daha fazla bir şey olduğunu öğrenmek/bilmek dahil olsun.

Diyorlar ki; dostumuz Ahmet Haşim ‘O belde’ şiirinde, “Melali anlamayan nesle aşina değiliz” der ya, İstanbul’un edebiyatına, kültürüne aşina olmayan yöneticilerden çok canımız yandı.

Diyorlar ki; bir ağaç kesilirken bir insan kesiliyor gibi içi acıyan, üç bin yıllık İstanbul’u elli yıllık bir şehir saymayan, asfalta yeşilden daha çok önem vermeyen, kadim şehir kavramının ne olduğunu bilen yöneticilerin bu şehre hizmet vermesini arzu ediyoruz.

Diyorlar ki; bu şehri her kademede yönetecek olanlar, insanlık kültürünün gözbebeği olan İstanbul’a bir de bizim gözümüzle, gönlümüzle baksınlar…

Elçiye zeval olmaz…

Yolunuz, yüreğiniz, aklınız aydınlık ve açık olsun, Sayın Ekrem İmamoğlu

Kategori:Sanat

SON HABERLER

Üç kez kapatılmıştı: CHP'nin dördüncü boykot sitesi yayında

CHP, boykot sitesine üçüncü kez erişim engeli getirilmesinin ardından ‘boykotyap2025.com’ sitesinin yayına girdiğini duyurdu.

Yılmaz Özdil hakkında soruşturma

Gazeteci-yazar Yılmaz Özdil hakkında ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini hedef alan veya aşağılayıcı paylaşımı’ nedeniyle resen soruşturma başlatıldı.

Beylikdüzü'nde metrobüs kazası: Şoför tutuklandı

Beylikdüzü’nde bir kişinin öldüğü metrobüs kazasında gözaltına alınan şoför tutuklandı.

Brezilya Milli Takımı Carlo Ancelotti'yle anlaştı

Brezilya Milli Takımı, İtalyan teknik direktör Carlo Ancelotti’yle anlaştı.

Hamas, ABD-İsrail vatandaşı esiri serbest bıraktı

Hamas’ın ABD’yle doğrudan görüşmeleri neticesinde Gazze’deki ABD-İsrail çifte vatandaşı esir asker, Kızılhaç heyetine teslim edilerek serbest bırakıldı.

'Zero Likes Given' sergisi ve Instagram'ın yeni versiyonu ışığında 'like' tartışması
Farklı coğrafyalardan gelen sanatçıların kısa film ve animasyonları İstanbul Modern'de gösterilecek

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 750 gündür hapiste

YAZARLAR

Yeşil zeytini neden yemedin Sait?

Ayhan Tinin

Editör eksikliği fazlalık yaratır

Mustafa Dağıstanlı

Anne dediğin başlangıçtır

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Dilsiz bir ülkenin çığlığı

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Sırrı Süreyya Önder'in 'Cumhuriyet' eleştirisi üzerine…

Murat Sevinç

Silmek isteseler de silemezler

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Füruzan'ın röportajlarındaki dil dikenleri

Mustafa Dağıstanlı

GÜNÜN 11’İ

Alaattin Aktaş: 'Şak diye 10 milyar döviz satma' önerisi acaba 'şak' kısmı aynı kalmak kaydıyla faiz artışında uygulansaydı…

Murat Muratoğlu: 'Dış mihrak', 'üst akıl', 'iç hain' derken şimdi de repertuara 'malum çevreler' eklendi

Abdullah Tolu: Büyük şirketler futbol kulüplerinin statlarında loca kiralayarak, müşterileri ve personelini ağırlıyor

Yusuf Dinç: Politika faizini, enflasyonu bahane edip kura göre ayarlamaktan vazgeçilmeli…

Engin Solakoğlu: ABD'nin Ortadoğu'da yeniden çizmeye kalkıştığı harita bakımından Türkiye'nin önemi eşsiz

Erdal Sağlam: Bu iktidarın enflasyonu tek haneye indiremeyeceği çok açık

Ünal Özüak: Malaga ligin en iyi takımı olabilir ama Galatasaray daha motive olmalıydı

Abbas Güçlü: Çin, başta ABD olmak üzere diğerlerine hiç benzemiyor!

Nuray Babacan: Temkinli duran AKP'li siyasetçiler var

Murat Belge: İki çocuğunu öldürmüş 'vatanperver'le aynı safta yer almak 'bütün' AKP sempatizanlarını mutlu eder mi?

Faruk Bildirici: Haberi düzeltmesi, istismarın ayrıntılarının pornografik bir dille anlatıldığı satırları silmesi gerekirdi

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×