MESUDE ERŞAN
@mesudersan
mesudeersan@diken.com.tr
Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS) kontenjanlarının son iki sınavdır yükseltilmesi asistan hekimlerinin eğitimleriyle ilgili endişelere yol açıyor. Yeterli altyapı, teknik ekipman ve eğitici sayısının olmadığı birçok klinikteki kontenjan artışı, sorunları daha da büyüttü. Eğitici başına 10 asistanın düştüğü klinikler bulunuyor.

TUS’da Ekim 2020’de 5 bin 977, Eylül 2021’de 6 bin 135, Şubat 2021’de 6 bin 300, Mart 2022’de 12 bin 294, sonuncusundaysa 9 bin 912 kadro açıldı. İlkbahar dönemindeki plansız ve kontrolsüz kontenjan artışına birçok uzmanlık derneği, akademisyen ve tabip odaları tepki gösterdi. Ancak tepkilere rağmen, sonbahar döneminde de kontenjan sayısı yüksek tutuldu. En yüksek artış, nöroloji, dermatoloji, radyoloji, plastik cerrahide oldu.
Kontenjan artışı hemen her yerde var ama artık üniversitelere dahi Sağlık Bakanlığı adına asistan kadrosu açılıyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kadrosu sadece vakıf üniversitelerinde kaldı.
Asistan hekimler yeterince mesleki pratik yapmadan, hocasıyla birebir çalışamadan, günlük işleri ucu ucuna yetiştirerek uzmanlık eğitimini tamamlıyor.
‘Niteliksiz uzmanlık eğitimi veriliyor’
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu’ndan Dr. Yekta Can Arslan, artırılan asistan kontenjanlarının Sağlık Bakanlığı tarafından başarı hikayesi olarak sunulduğunu hatırlattı ve devam etti:
“Oysa ki birçok tartışmayı, aksaklığı ve karmaşayı da beraberinde getirdi. Biz asistanlar birçok sorun yaşıyoruz. Karşılaştığımız en büyük sorun yeterli ve nitelikli eğitimin verilememesi. Asistan hekimler ucuz işgücü olarak görülmeye devam edilirken, almaları gereken nitelikli eğitim tümden göz ardı edildi. Artan kontenjanlar sağlık sistemindeki açıkları kapatmamakla beraber niteliksiz uzmanlık eğitimine neden oluyor.”
Söz konusu kontenjan artışının hekim göçünü engellemek, işgücü açığını karşılamak için yapıldığını savunan Arslanşunları söyledi: “Elbette yeterli sağlık hizmeti sunumu için kontenjan artırımı yapılabilir. Ancak asistanlar aracılığı ile sahadan bilgi alınarak, kliniklerin çalışma şartları ve altyapısı düzeltilerek, uzman dernekleri ve tabip odalarının, akademisyenlerin görüşleri doğrultusunda şekillendirilerek gündeme alınmalı, kontrollü ve planlı bir kontenjan artışı sağlanmalı.”
‘Kontenjan artışı için hazırlıklar yetersiz kaldı’
58’inci Ulusal Nöroloji Kongresi’nde görüştüğümüz Türk Nöroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. M.Akif Topçuoğlu, yeterli hazırlık yapılmadan nöroloji uzmanlık eğitim kadrolarında ciddi artış yapılmasını eleştirdi.

Türkiye’de 3 bine yakın nöroloji uzmanı bulunuyor. Topçuoğlu, kontenjan artırılmasının daha iyi planlanması ve zamana yayılmasının daha doğru olacağını söyledi: “Türkiye’de aktif çalışan nöroloji uzmanı sayısının neredeyse dörtte biri kadar yeni arkadaş aramıza katıldı. Önümüzdeki dönem de bu devam ederse eğitim zorlaşır. Kontenjanlar, bilimsel planlama çerçevesinde, şartların olgunlaşmasına paralel kademeli artırılmalıydı. Uzmanlık eğitiminde birebir eğitim şart. Yeterli eğitim için, yeterince hoca, yeterince hasta ve yeterince zaman gerekiyor. Planlama mutlaka yapılmalı. Ancak hazırlıkları yeterli görmüyoruz.”
Eğitici başına 10 asistan
Derneğin Özlük Hakları Çalışma Grubu Başkanı Uzm. Dr. Onur Keskin, sağlık sistemimizin geleceği olan asistan hekimlerin eğitimlerinin niteliği ve yeterliliğiyle ilgili sorunlar bulunduğunu söyledi. Asistan sayısındaki artışa rağmen eğitim veren öğretim üyesi sayısı artışının yetersiz kaldığını belirten Keskin, “Ayrıca asistan hekimlerin hastaneler arası dağılımı asimetrik. Üniversite kliniklerinde bir eğitici başına iki-üç asistan hekim düşerken, bu oran bazı eğitim hastanelerinde 10’a kadar çıkıyor. Bir eğitici başına 10 asistan hekim düşmesi eğitim kalitesini ileri derecede bozabilecek ciddi bir sorun” diye devam etti.
Nöroloji kontenjan artışının en yüksek olduğu branşların başında geliyor. Nörolojik yoğun bakımı eğitimi nedeniyle asistanlık süresinin dört yıldan beş yıla çıkarıldığı bu branşta, kliniklerdeki asistan hekim sayısı son iki yılda iki katına çıktı. Keskin, bu yapılırken eğitimin kalitesini sağlayacak gerekli planlamaların eksik ve yetersiz kaldığını vurguladı: “İsteğimiz eğitim ve asistan hekim kadroları planlanırken konunun muhatabı öğretim üyelerinin sürecin içinde daha fazla yer almalarının sağlanması.”

En yüksek kadro artışı Sağlık Bakanlığı hastanelerinde
Kontenjan artışlarındaki en kritik konulardan biri bu artışın meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri, bölümlere ve diğer muhataplarına danışılmadan, eğitim şartları göz önünde bulundurulmadan, Sağlık Bakanlığının kararıyla hayata geçirilmesi. Kontenjan artışı hemen her yerde var ama artık üniversitelere dahi Sağlık Bakanlığı adına asistan kadrosu açılıyor. YÖK kadrosu sadece vakıf üniversitelerinde kaldı.
En yüksek kadro artışının bakanlık hastanelerinde olduğunu belirten Keskin, şöyle devam etti:
“Bu hastanelerde zaten eğitici sayısı YÖK hastanelerine (tıp fakülteleri) göre biraz daha azdı. Üniversite hastanelerinde bir eğitici başına 3-4 asistan düşerken, eğitim ve araştırma hastanelerinde bu sayı eğitimci başına 10’a kadar çıktı. İdeal sayı eğitici başına üç asistan düşmesi. Beş asistana kadar kabul edilebilir. Ama mevcut durum bunun bile iki katı. Hekimlerin, yeterli düzeyde eğitim almadan uzman olma riski var. Esas sorunumuz nicelik değil, nitelik olmalı. Yetersiz eğitilmiş bir uzman, uygun olmayan koşullarda, yoğun iş yükü de eklenince hata yapma riski yüksek olacaktır.”
‘Usta-çırak ilişkisi bozuluyor’
Bir hekimin yetişmesi için belli sayıda hastaya müdahale etmesi gerekiyor. Eğitimin birebir olması diğer önemli nokta. Ancak çok sayıda asistanla birebir eğitim ve hasta görmek çok zor. Keskin, “Sayı arttıkça, eğitimde geçirilen zaman azalıyor. Usta-çırak ilişkisi bozuluyor. Asistan hekimler öğlen aralarında eğitim almak zorunda kalıyor” dedi.
Eğitimin yetersiz kalacağı endişesi taşıyan Türk Nöroloji Derneği nöroloji uzmanlarının yetiştirilmesi için tüm eğitim faaliyetlerini ücretsiz ve açık kaynak olarak üyelerine sağlıyor. Keskin, “Derneğimiz bu amaçla akreditasyon faaliyetlerine ve yeterlilik kurslarına aralıksız devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda da nöroloji alanında yapılacak, ülkemizin yararına tüm faaliyetleri desteklemeye ve katkı sağlamaya devam edeceğiz” dedi.