MESUDE ERŞAN
mesudeersan@diken.com.tr
@mesudersan
Yaklaşık iki sene önce Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, e-sigara, ısıtılmış tütün ürünleri ve ilgili her türlü aksam, yedek parça ve solüsyonların ithalini yasaklayan cumhurbaşkanı kararı alenen ihlal ediliyor.
Alışveriş merkezleri ve e-ticaret sitelerinde ondan fazla markanın, çok sayıdaki ürünü, açık seçik satılıyor.

E-sigara ve ısıtılmış tütün, sağlığa zararlı birer tütün ürünü. Türkiye’de 2013 yılında e-sigara reklamı, kapalı yerlerde içilmesi ve satılması yasaklandı. 25 Şubat 2020 tarihinde de 2149 Sayılı ‘Elektronik Sigara ve Benzeri Cihazlar ile Bazı Tütün Mamulleri ve Tütün Mamulünü Taklit Eder Tarzda Kullanılan Mamullerin İthaline İlişkin Cumhurbaşkanı Kararı’ Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Ancak ne yasal düzenlemeler ne de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuyla ilgili kararlı ifadeleri yasadışı ticareti durdurmaya yetmiyor.
Yüzlerce çeşit ürün yurda sokuluyor, tanıtımı, reklamı yapılıyor. Endüstrinin ‘yeni nesil’ dediği ürünler, faturalı ve garanti belgeli satılıyor. Teslimatı, motorcu kuryeler ve kargo şirketleri yapıyor.
Moda yapmaya çalışıyorlar
Tütün endüstrisi, e-sigarayı ve ısıtılmış tütün ürünlerini pazarlarken iki grubu özellikle hedefliyor. İlki sigarayı bırakmak isteyenler. Bu gruba, e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerini, sigara bırakma yöntemi, hatta sigaradan daha sağlıklı diye pazarlıyor. Uzmanlarsa bunun doğru olmadığını belirtiyor.
İkinci ve özellikle hedefleri, elektronik çağının çocuk ve gençleri. E-sigara modası yaratılıyor. Rol modelleri influencer’lar. Onlara videolar çektirip nasıl kullanıldığı anlattırılıyor ve yayınlatıyorlar. Deneyimleriyle ilgili bloglar yazdırılıyor. Sosyal medyada etiketler açılıyor. Telifsiz fotoğraf sitelerine, e-sigaralı fotoğraflar yükleniyor. Her şey o kadar açık ki arama motorlarından e-sigara satan yerlerin haritalı adresleri çıkıyor.
Nikotinin giriş kapısı
Çocuk göğüs hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Elif Dağlı, 30 yılı aşkın süredir sigaraya karşı mücadele ediyor ve endüstrinin tüm taktiklerini yakından izliyor: “Hedefleri çocuklar ve gençler. Sigaraya bağlı nedenlerle yılda 8 milyon insan yaşamını kaybediyor. Demek ki en az bu sayıda yeni müşteriye ihtiyaçları var. Ülkemizde yapılan anket çalışmalarında e-sigaranın gençler arasında yaygın kullanıldığı tespit edildi. Aromalı, tatlandırıcılı likitlerin ve e-sigaraların tütün kadar zararlı olmadığı algısı, gençleri bu alışkanlığa yönlendiren faktörlerin başında geliyor. Oysa bunlar nikotin bağımlılığının giriş kapısı olmakla kalmıyor, sağlığa hızla, büyük zararlar veriyor.”
ABD’de büyük soruna dönüştü
ABD’de çocuklar ve gençler arasında e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünü hızla yaygınlaştı ve büyük bir soruna dönüştü. Lise öğrencileri arasında e-sigara kullanımı, 2011 yılında yüzde 1,5 iken 2020 yılında yüzde 19,6’ya yükseldi. 2014 yılından 2020 yılına kadar, aromalı e-sigara kullanıcılarının oranı (genel içiciler arasında) yüzde 65,1’den yüzde 84,7’ye yükseldi. 2016’da, ABD’deki ortaokul ve lise öğrencileri arasında en yaygın kullanılan tütün ürününün e-sigara olduğu bildiriliyor.
18-20 yaşındaki yetişkinlerin yüzde 20’sinden fazlası e-sigarayı en az bir kez deniyor. 3 bin 925 çocuk ve ergeni kapsayan, 69 ülke ve bölgeyi temsil eden 26 ulusal anketten derlenen verilere göre, nikotin içeren ve içermeyen elektronik dağıtım sistemlerinin kullanım yaygınlığı yüzde 17,2. Bunun anlamı, dünya genelinde her beş çocuk ve ergenden biri e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünleriyle tanışıyor.

Bilgisayar çağına uygun
Endüstri, çocuk ve gençlerin sigara ya da herhangi bir tütün ürününe bağımlı olması için 18 yaşından önce bunlarla tanışmasını istiyor. Sigara içenlerin yüzde 90’ı, 18 yaşından önce başlamışlar. Beynin bağımlılıkla ilgili bölgesinin (ön korteks) gelişimi 21 yaşında tamamlanıyor. Dolasıyla ne kadar erken tanışılırsa, bağımlılık gelişmesi kolaylaşıyor, bırakmasıysa zorlaşıyor.
Sağlığa Evet Derneği’nin de başkanlığını yapan Dağlı, endüstrinin yeni nesli ele geçirmek için, yeni taktikler geliştirdiğini söyledi: “Yaptıkları odak grup çalışmalarında, gençlerin sigaralara, ‘kamyoncu sigarası’ veya ‘amcaların sigarası’ dediklerini tespit ettiler. Gençler kötü kokmak istemiyor. Endüstri e-sigaralara ve ısıtılmış tütün ürünlerine aromaları kullanımını arttırmak için katıyor. Bir yandan e-sigaraların ve ısıtılmış ürünlerin daha sağlıklı olduğunu öne sürüyor, diğer yandan çeşitli aromalarla tatlandırarak, bilgisayar çağına uygun elektronik ürünler geliştiriyorlar. Yeni nesli ele geçirmek için, çoğu çok tanınmış bir telefon ya da bilgisayar markasını anımsatan dış görünüşe sahip. Yurt dışında elektronik cihazların satıldığı mağazalara benzeyen yerlerde satıyorlar.”
200’e yakın aromalı sıvı
Elektronik sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri, nikotin dışında pek çok zararlı kimyasal madde ihtiva ediyor. Şimdiye kadar 22 kimyasal sınıfa ayrılan toplam 189 aromalı sıvı ve 173 farklı kimyasal bileşik tanımlandı. Yeni ürünlerin en önemli özellikleri arasında aromalar yer alıyor. Aromalar çocukları ve gençleri yakalamak için önemli. Ürünün kullanımını arttırıyor. Çocukluktan beri bilinen aromalar, yeni nesil ürünlere yerleştiriliyor. Aroma kullanımı önce nargilelerde başlatıldı. Karamel, tarçın, çeşitli meyve, baharat, nane aromaları çok tutunca, yeni nesil ürünlere de katıldı.
Dağlı, “Aromalarla ürünleri cazip hale getirmeye çalışıyorlar. Bunlardan mentol aroması son derece önemli. Beyinde bağımlılığı pekiştiren yollar üzerinden biyokimyasal etki yapıyor. Mentollü sigaralar aslında yasak. Ama hem aromaları hem de mentol topları (marketlerde şekerlemelerin, cikletlerin yanında) serbestçe satılıyor” dedi.

‘Bildiriyoruz, dinleyen yok!’
Yasal olmayan ürünlerin ülkeye nasıl girebildiğini ve satılabildiğini anlamadıklarını vurgulayan Dağlı, şöyle devam etti: “Yaptığımız çalışmalarda çocuk ve gençlerin e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünlerini yaygın kullandığını tespit edip, kongrelerde çalışmalarımızı sunduk. Raporlarımızı ilgili bakanlıklara gönderdik. Ancak maalesef henüz değişen bir şey yok. Türkiye’ye bir şekilde ve çok fazla getiriliyor. Denetleyen yok. Endüstri kendine fırsatlar yaratmaya, farklı çıkış yolları aramaya ve Türkiye pazarını zorlamaya devam ediyor.”
Farklı markaların çok sayıda modeli bulunan e-sigaraların boyutları çok küçüldü. Belleğe benzetildi. Avuç içine sığan ebadı, belleğe benzemesi ve duman çıkarmaması nedeniyle ailelerden, okullarda öğretmenlerden kolayca gizlenebiliyor.
Dağlı, “İçerilerinde 20 sigara karşılığı nikotin var. Çok ciddi nikotin bağımlılığı geliştiriyor. ABD’de kullanımı, korkunç bir salgına dönüştü. Türkiye bundan ders almalı” dedi.
İçine marihuana konuyor, akciğeri mahvediyor
Dağlı, e-sigaraların içerisine nereden alındığı bilinmeyen kenevir özlerinin de koyulduğunu söyledi: “E-sigara ve benzeri ürünlerin cihazları, kenevir başta olmak üzere başka kimyasalların nefes yoluna çekilmesi için de kullanılıyor. Çocuk ve ergenlerin bu cihazlara ulaşımı engellenmeli. ABD’de akciğerde ciddi hasar meydana getirdiği saptandı. Keneviri sıvılara katabilmek için, E vitamini de eklenmesi gerekiyor. İkisi birleşince, aynen Covid-19 gibi akciğerde ciddi hasar yapıyor. Bu hastalığa EVALI diyoruz. Türkiye’de de tespit etmeye başladık. Sıvıların içine koyulan başka gıda katkıları, baharatlar, tatlandırıcılar, yiyecek aromaları vs. akciğere ciddi hasar verebiliyor.”
Gençler arasında moda
Solunum Derneği (TÜSAD) Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şule Akçay da e-sigaraların bağımlılıktan kurtulma aracı olmadığını kaydetti: “Elektronik sigara ve benzeri ürünler nikotin salan araçlar. E-sigaranın daha zararsız olduğuna ilişkin yanlış bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Özellikle gençler arasında ne yazık ki moda oluyor ve yüksek oranda e-sigara tüketiliyor. Bilimsel çalışmalarda, e-sigaranın da solunum sistemine, kalp-damar sistemine, nörolojik, sindirim yolu, bağışıklık sistemlerine ve akut zehirlenmelere neden olduğuna ilişkin kanıtlar var. Kesinlikle sigara bırakma aracı olarak önerilemez, nikotin bağımlılığının bir başka versiyonu.”
Kalp damarlarını bozuyor
Öte yandan, ABD’de 27 bilim insanı Amerikan Fizyoloji Derneği dergisinde yeni nesil nikotin ürünlerinin zararlarını açıklayan bir makale yayınladı.
Hücre biyolojisi, çevre bilimleri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları ve yoğun bakım, salgın bilimi, halk sağlığı, hemşirelik, perinatal biyoloji uzmanlarının ortak yayını e-sigara ile benzer nikotin ve kenevir ürünlerinin bugüne kadar saptanmış zararlarını sundu.
Yayında elektronik sigaranın kalp ve dolaşım sistemi üzerindeki yaptığı değişikliklere vurgu yapıldı. E-sigaralarda bulunan nikotinin damar oluşumunu, damar içini döşeyen hücreleri, kan basıncını, kalp hızını, kalp kasının kasılma gücünü, koroner damarları ve kan akışını olumsuz etkilediği belirtildi.
EVALI tehdidi
E-sigaranın ayrıca solunum sisteminde astım ve bronşit gibi hastalıkları arttırdığı, hücre yapısını bozduğu ve iltihabi cevabı ortaya çıkardığına dair kanıtlar sunuldu. ABD’de yapılan çalışmalar, lise öğrencilerinin yüzde 10’un kenevir içeren e-sigara denediklerini ortaya koyuyor. Kenevirin gıda, ilaç, kozmetik sektörüne girdiği ülkelerde e-sigara sıvısı olarak da ulaşımı kolaylaşıyor. Bu ürünlerin e-sigaralarda kullanılması 2 bin 800 kişide ağır akciğer hasarına yol açtı, 60 kişi hayatını kaybetti. Daha sonra bu hastalığa EVALI ismi verildi. Bugün EVALI’nin sadece marihuana ve E vitamini içeren elektronik sigaralarla değil, tüm elektronik sigaraların kullanımıyla gelişebileceği biliniyor.
Sigara bırakma ürünü değil
Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER), bilim dünyasının e-sigaranın zararsız bir sigara alternatifi olarak sunulmasına karşı olduğunu vurguluyor. Dernek şöyle uyardı: “Elektronik sigara ve diğer yeni nesil ürünler “zararı azaltılmış” değil, tüm zararları henüz araştırılmamış ürünlerdir. Sigara bırakma ürünleri değillerdir. Sigara, nargile, elektronik sigara, ısıtılmış tütün ürünleri, kenevir ve diğer bütün aromalar bırakılmalı. Kalp ve solunum sistemi vücuda sadece oksijen sağlar, amacı dışında zorlanmamalı.”
HASUDER, e-sigaranın ikinci ve üçüncü el zararları olduğunu da vurguladı: “E-sigara kullanılan kapalı ortamlarda havada ultra küçük tanecikler ve nikotin artışı saptanıyor. Benzer şekilde sert zeminlerin yüzeyinde de nikotin ve içeriklere rastlanıyor.”
Çocuk doktorları endişeli
Avrupa Pediatri Akademisi’nin e-sigarayla ilgili önerileri şöyle:
- Aksi ispat edilene kadar e-sigaraların tehlikeli kabul edilmeli. Bu ürünlerin sıvıları kısa ve uzun dönem etkileri bilinmeyen on binlerce kimyasal içeriyor. Zararın ispat yükümlülüğü hekimlere ait değil. Solunum yolundan alınan ilaçlarda olduğu gibi, üretici güvenli olduğunu ispat etmeli.
- E-sigaralar nikotin bağımlılığının giriş kapısı. Çocuklarda ve gençlerde nikotin bağımlılığı ve nikotinin tüm vücutta yapacağı zarar engellenmeli.
- E-sigaralara aromalar ürünün kullanımını arttırmak için katılıyor. E-sigaralar sigara bırakma aracı olarak kabul edilemez.
- Nikotin içermeyen e-sigaralar zararı bilinmeyen veya kanser, iltihap yapıcı, bağışıklık baskılayıcı kimyasallar içeriyor. Çocuklar ve ergenler bu maddelerin zararlı etkilerinden mutlak korunmalı.
- E-sigara ve benzeri ürünlerin cihazları esrar başta olmak üzere başka kimyasalların nefes yoluna çekilmesi için de kullanılıyor. Çocukların ve ergenlerin bu cihazlara ulaşımı engellenmeli.
- E-sigaraların akut (ani) zararları sigaralardan çok daha fazla. Çocuklar ve ergenler e-sigaraların meydana getirdiği çok sayıda akut akciğer hastalığından korunmalı.
- E-sigaralar ve diğer yeni ürünlerin uzun dönem zararlarını gösterecek çalışmalar henüz yok. Kısa dönem zararlarının tütün ürünlerinden fazla olduğu değerlendirildiğinde aksi ispat edilene kadar e-sigara sıvılarının uzun dönem etkilerinin tütünden daha fazla olacağı kabul edilmeli.
- Bilimsel çalışmalar e-sigara sıvılarının tütünün neden olduğu bütün toksik etkilerin yanı sıra, özgün zararları da ortaya koyuyor. E-sigara sıvıları tütünün hafifletilmiş şekli değil.
- Çocuklar ve ergenler e-sigara buharı maruziyetinden yasalarla korunmalı. Tütünde olduğu gibi e-sigara kullanıcılarının ve anne karnındaki bebekler dahil pasif etkilenenlerin halka açık alanlarda korunması elzem.
- Sosyal medya çocukların ve gençlerin ürünleri tanıması, kullanmaya başlaması için bir araç olarak kullanılıyor. Benzeri girişimler için önlem alınmalı.
İçinde yok yok!
Türk Toraks Derneği’nden alınan bilgiye göre, nikotin konsantrasyonları büyük ölçüde farklılık gösteren e-sigaralarda propilen glikol, gliserol, etilen alkol, polietilen glikol (PEG400), diasetil dietilen glikol, amino-tadalafil, rimonabant, cannabibinoid, nitrozaminler, formaldehit, asetaldehit keton, civa, tetrametilpirazi, kurşun, nikel, krom, nikotin ve yapay aromalar olmak üzere çok çeşitli kimyasallar bulunuyor.
Tüm tütün ürünleri gibi toksik ve kanserojenler içeriyor. Dernek açıklamasında, e-sigara ve ısıtılmış tütün ürünleri gibi yeni nesil tehditlerin üretimine, ithalatına ve satışına geçit verilmemesi gerektiğini aktardı: “Söz konusu ürünlerin yasa dışı yollarla tanıtım ve pazarlamasını yapan internet sayfaları ve sosyal medya hesapları faaliyetlerinin ivedilikle önlenmesi gerekiyor.”