Türkiye’nin Suriye’ye ait bir savaş jetini sınıra üç kilometre uzaklıktaki Keseb kasabasının üzerinde düşürmesi ve hemen muhaliflerin kasabayı eline geçirmesi, dikkatleri bir kez daha Ankara’nın Suriye politikasına çevirdi. Bunun sebebi, ‘Ankara’nın de facto uçuşa yasak bölge oluşturarak muhaliflerin ilerlemesine yardımcı olduğu‘ savı değil. Asıl sebep, Keseb’de nüfusun yaklaşık yüzde 80’ini oluşturan Ermeni sivillerle İslamcı militanların karşı karşıya kalması…
Davutoğlu ‘El Kaide yok’ dedi ama…
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milliyet gazetesinden Serpil Çevikcan’la röportajında, Keseb’i ele geçirenlerin Batı’nın ve Türkiye’nin desteklediği, nispeten laik Özgür Suriye Ordusu olduğunu söylüyordu: “Keseb sınır kapısının muhalefetin eline geçmesi dolayısıyla yapılan yorumları dinleyin. Kapı, El Kaide’nin eline geçti deniyor. Halbuki kapı Özgür Suriye Ordusu ve Türkmenlerin oluşturduğu mücadeleyi yürütenlerin eline geçti.”
Video tersini söylüyor
Fakat bölgeden gelen haber ve videolar aksini kanıtlar nitelikte. Bölge sakinleri ve uluslararası basın kuruluşları Keseb’de El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi ve İslamcı Ahrar El Şam’ın çok sayıda militanının bulunduğunu vurguluyor. Muhaliflerin bu örgütün logolarını kullandıkları bir videoda da, Yayladağı’ndan Keseb’e geçişleri böyle görüntülenmişti:
‘Eski ve yeni düşman ittifak halinde’
Kasabanın Beşar Esad’ın kontrolünden çıkmasından bu yana 600’ü aşkın Ermeni ailenin Lazkiye’nin merkezine kaçtığı belirtilirken, kiliselerin yağmalandığı haberleri geliyor. Wall Street Journal’ın ulaştığı bölge sakinleriyse Türkiye’yi suçlayarak 1915’in anılarının canlandığını anlattı. Ailesi kasabadan kaçmak zorunda kalan bir Suriyeli Ermeni, “Yaz hatıralarımı yaşadığım yer savaş alanına döndü. Hür Suriye Ordusu bombalıyor; Suriye Ordusu da Keseb’i kurtarmak için elinden geleni yapıyor” dedi.
Wall Street Journal haberinde, “Ankara’nın Suriye savaş uçağını düşürmesi Keseb halkı için bardağı taşırdı. Eski düşman Türkiye’nin, Nusra gibi Sünni aşırılıkçılardan oluşan yeni düşmanla ittifak kurduğunu öne sürdüler” diye yazdı.

Akdeniz kıyısında bulunan Keseb kasabasının Ermeniler için önemi büyük. Agos’tan Rober Koptaş, “Keseb, Türkiye tarafındaki komşusu Vakıflıköy’le birlikte, Ermenilerin yüzyıllar önce yerleşim kurduğu,‘eski memleket’te yer alan ve halen toplu halde yaşamın sürdüğü iki yerden biri. Kasaba, yüzyıllarca ‘vatan’ olarak bilinen, türlü badirelere rağmen terk edilmeyen, yaşamın adeta inadına sürdüğü, bunun için de üzerine titrenen bir yerleşim yeri” diyor. (Fotoğraf: Reuters)
Erivan Esad’dan yardım istedi
Keseb’deki durum, Erivan’ı da harekete geçirdi. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan Esad’a mektup göndererek, “Hepimiz Keseb’in tarihini çok iyi hatırlıyoruz. Geçen yüzyılda burası Ermenilerin sürülmesi gibi cehennemi olaylara sahne olmuştu” dedi. Erivan’dan bir heyet de su şıralarda Şam’da temaslarda bulunuyor.
Türkiye 600 kilometre uzakta kamp önerdi
Suriye uçağının düşürülmesi öncesinde Keseb’i muhaliflerden korumuş olan Türkiye’yse, kaçmak zorunda kalması muhtemel Ermeniler için bölgeden 600 kilometre uzaktaki Midyat’ta kamp kurmayı önerdi. Agos gazetesinin haberine göre, Dışişleri Bakanlığı Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürü Büyükelçi Basat Öztürk, BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi’ne mektup yazarak Mardin’in Midyat ilçesinde iki bin kapasiteli mülteci kampının hazır olduğunu belirtti.