• SANAT
  • 9 SORUDA
  • DİKEN ÖZEL
  • GÜNÜN 11'i
  • DİKENLİK
  • AKŞAM POSTASI
  • SPOR
  • VPN HABER

Diken

Yaramazlara biraz batar!

  • VİTRİN
  • AKTÜEL
  • EKONOMİ
  • ANALİZ
  • DÜNYA
  • MEDYA
  • KEYİF
  • YAZARLAR
  • SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK

Detoks nedir, neden ihtiyacımız var?

20/11/2022 20:29

PROF. DR. NİLÜFER YILDIRIM

@profdrniluferyildirim

sadedusun

Detoks deyince pek çoğumuzun aklına, limonlu nane çayı veya yeşil sebze suları içip aç kalmak gelir. Oysa metabolik detoks için çok daha kalıcı çözümlere ihtiyacımız var. Toksin alımını ve toksin oluşumunu sınırlandırıp bir yandan da vücudun detoks işlevini desteklemek mümkün.

Detoks terimi nereden geliyor? Toksin, yani zehirle ilişkisi ne?


Detoks, İngilizceden dilimize uyarlanan ‘detoksifikasyon’ kelimesinin kısaltılmış şekli. Zehirden kurtulma, toksinlerden arınma ve temizlenme anlamlarına geliyor.

Yaygın olarak metabolik detoksu ifade etmek için kullanılıyor. Ancak alkol, ilaç veya narkotik maddeden arınma en önemli detoksifikasyon tedavilerinden.

Metabolik detoksta amaç, bedenin toplam toksin yükünü azaltmak.

Toksin deyince aklınıza sadece toksik, yani zehirli maddeler gelmesin. Bağışıklık sistemimize ve metabolizmaya yabancı tüm ürünler bedende toksin muamelesi görüyor. Bunların başında günlük olarak tükettiğimiz yiyeceklerde bulunan renklendirici, koruyucu, tatlandırıcı, emülgatör (zaman içinde stabil bir emülsiyon oluşumuna izin veren kimyasal bileşikler veya bunların karışımları) ve antimikrobiyal maddeler geliyor.

Yabancı kimyasalları vücuda sadece yiyeceklerle mi alıyoruz?

En büyük kısmını yiyeceklerle alıyoruz ama başka kaynaklar da var. Soluduğumuz hava, içtiğimiz ve yıkandığımız su, kullandığımız eşyalar, kozmetikler, ilaçlar, temizlik malzemeleri ve en çok da yediğimiz gıdalar yabancı kimyasallarla yüklü. Her hafta Chemical Society’nin veri tabanında yaklaşık 6 bin yeni kimyasal endeksleniyor, yani yılda 300 binden fazla yeni kimyasal hayatımıza giriyor.

Dışarıdan toksin almazsak vücutta toksin oluşmaz mı?

Maalesef öyle değil; vücudun kendi ürettiği toksinler de var. Metabolizmanın doğal sürecinde ortaya çıkan atıkların yanında barsak bakterileri de toksin üretiyor.

Yani nefes alıp enerji ürettiğimiz sürece toksinlerin oluşması da kaçınılmaz. Sadece fiziksel işlevler değil duygusal stres de vücutta oluşan zehirli atıkları artırıyor.

Dışarıdan aldığımız ve vücutta oluşan tüm toksinler ‘toplam toksin yükü’ olarak tanımlanıyor. 

Modern yaşam şartları ve metabolizma çıktısı toksinlerle nasıl başa çıkabiliriz?

Bu tablo çaresizlik hissetmemize neden olsa da vücudun çok etkili bir arınma sistemi var. Yani sağlıklı bir beden toksinlerle baş edebilecek kapasitede.

Başta karaciğer olmak üzere barsaklar, böbrekler, cilt ve hatta akciğer bile toksinleri vücuttan uzaklaştırıyor. Kalan az miktarda toksin de sorun çıkarmadan yıllarca depolarda saklanıyor.

Depoların, karın içi yağ dokusu olduğunu hatırlatmak isterim. Yani bel çevresinin kalınlaşması ve göbeklenme depo edilen toksinlerin yansıması.

Toksinler ne zaman zarar vermeye başlıyor?

Toplam toksin yükü ve detoks kapasitesi dengede olmalı. Bedensel ve çevresel etkenlerle toksin yükü artarsa veya detoks işlevi yetersiz kalırsa sorunlar da başlıyor.

Toksik yük artışının en önemli nedeni işlenmiş-katkılı gıdalarla beslenme. Bir gıda ne kadar işlenmiş ve katkılı ise o kadar metabolik toksik çıktısı oluyor.

Ayrıca hem beslenme tipi nedeniyle hem de toksik yükle ortaya çıkan karaciğer yağlanması da detoks kapasitesinin azalmasında çok önemli bir neden.

Kısırdöngü başladığında önce her rahatsızlıkta gözlenebilen, spesifik olmayan belirtiler hissediliyor. Halsizlik, yorgunluk, kilo artışı, baş ağrısı gibi belirtiler genellikle dikkat çekmeden ilerliyor. Toksin yükü arttıkça kas ağrısı, eklem hassasiyeti, alerji, saç-tırnak-cilt bozuklukları, uykusuzluk veya huzursuzluk gibi belirtiler de ortaya çıkabiliyor.

Toksin yükü hangi hastalıklara neden oluyor?

Akut zehirlenmeleri konunun dışında bırakacak olursak toksin yük artışında belirtiler sinsice gelişiyor. Başlangıç döneminde etrafta sıkça duyduğumuz belirtiler geçici bir rahatsızlık gibi tanımlanıp ciddiye alınmıyor. Genellikle ilaçlarla geçiştirilen bu dönem ilerleyip sistem hasarına neden olabiliyor. O aşamada bir hastalık ismi ortaya çıkıyor; şeker hastalığı, kalp-damar hastalıkları, metabolik sendrom, astım, migren, depresyon, otoimmün hastalıklar ve hatta kanser…

Yani kronik hastalıkların yüzde 75’i yaşam tarzı ve çevresel etkenlerle sinsice vücudumuzda biriken toksinlerin marifeti.

Detoks için ilaç kullanabilir miyiz? 

Toplam toksin yükün artmasının bir nedeni de ilaçların kendisi. Belirtileri azaltmak için sıkça ve çok sayıda ilaç kullanımı yaygın olarak karşılaştığımız bir durum. Yorgunluk, uykusuzluk, baş ağrısı için kullanılan ilaçların yan etkisini azaltmak için diğer bir ilaç, onun hasarını engellemek için bir ilaç daha derken çoklu ilaç kullanımı kaçınılmaz oluyor.

Oysa tedavide kullanılan ilaçlar hem kimyasal içerikleriyle toksin yükünü arttırıyor hem de karaciğerin detoks kapasitesini azaltıyor ve kısırdöngüyü destekliyor. Özellikle mide asitini azaltan ilaçlardan, ağrı kesici ve gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınmak gerek.

Detoks sürecinde takviye ürünlerden yararlanabilirsiniz. Ancak ağızdan veya damardan yapılabilen bu uygulamalar mutlaka deneyimli bir doktor gözetiminde olmalıdır.

Unutmayın ki her vitamin, elektrolit, enzim veya hormon vücutta biyolojik çarkları düzenleyen çok önemli birer anahtardır.

Toksin yükünü azaltmak için nasıl beslenmeliyiz?

Akşam geç saatlerde yiyeceklerden uzak durun, haftada iki üç kez 14-16 saatlik açlık süresiyle metabolizmanızı destekleyin.

Yiyecekleri çok çiğnemek hem sindirimi hem de doymayı kolaylaştırır.

Günde 2 litre su içmeye özen gösterin.

Mevsime uygun sebze-meyveler ve bitkisel ağırlıklı beslenme toksin yükünü azaltır ve detoksa destek olur.

Günlük öğünlerinize fermente veya toksin atımını destekleyen yiyecekler ekleyin (kefir, lahana turşusu, sirke, yoğurt, siyah sarımsak, enginar, brüksel lahanası, pancar, elma, portakal gibi).

Deniz balığı, organik tavuk ve hindiyi tercih edin. Kırmızı eti, konserve ve füme yiyecekleri azaltın.

Rafine edilmiş şekeri, light, işlenmiş ve paketli gıdaları mutfağınızdan çıkarın.

Detoksu desteklemek için beslenme dışında neler yapabiliriz?

Engellenebilir en önemli çevresel toksin tütün ürünleridir.  Sigara ve tütün mamullerini kullanmayın, yanınızda sigara içilmesine izin vermeyin.

Küf, toz, ev akarı gibi nedenleri de gözden geçirmek iyi olacaktır. Ev ve iş yerinde fazla eşyalardan kurtulup ortamı sık sık havalandırabilirsiniz.

Plastik ürünler çok pratik olsa da mutfakta cam veya çelik kap kullanmaya özen gösterin.

Temizlik ürünlerini eldivenle kullanmayı tercih edin ve solumamaya özen gösterin, gerekirse maske takın.

Detoks, bir arınma süreci ve bunu sağlamak için huzurlu bir bedene, sakin bir zihine sahip olmamız gerekiyor. Vücuttaki asit ortamı azaltmak için stres yönetimi ve parasempatik sistemi çalıştırmak için keyifli hobiler edinmek çok etkili olacaktır.                                                                                                                            

                                                            

Kategori:Diken özel, Sağlık, Vitrin-mobil

SON HABERLER

Gram altın güne nasıl başladı – 23 Mayıs 2025

Bir gram altın şu an (saat 9:05) 4.168,31 liradan işlem görüyor.

Dolar ve avro güne nasıl başladı? – 23 Mayıs 2025

Liranın dolar ve avro karşısında eriyişi sürüyor. Dolar/TL 39,0271 seviyesinden ilerliyor, avro/TL 44,1933 seviyesinden güne başladı.

Belediyelerin öğrenci yurdu açma yetkisini kaldıran teklif komisyondan geçti

Belediyelerin öğrenci yurdu açma ve çalışma yetkisinin kaldırılmasını içeren kanun teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.

WSJ: Trump yönetimi Güney Kore'den asker çekmeyi tartışıyor

New York merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesi, Donald Trump yönetiminin Güney Kore’deki binlerce ABD askerini geri çekmeyi tartıştığını yazdı.

Üç il için petrol arama ruhsatı verildi

Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) Adana, Osmaniye ve Hatay’da bulunan kara sahaları için petrol arama ruhsatı verildi.

Kadıköy'deki Suruç katliamı anmasına polis engeli: 15 gözaltı
Yedi ayda borcundan ötürü 236 bin abonenin elektriği kesilmiş

Ara

DİKEN’İ TAKİP EDİN

Osman Kavala 2 bin 761 gündür hapiste

YAZARLAR

Bir uyanışın tarihi: 19 Mayıs

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Elinden çıkanı kulağın duysun

Mustafa Dağıstanlı

Ali Özgentürk için: Böyle mi olmalıydı!

Ayhan Tinin

Çocuk, sınırsızlıkta değil, sınırda büyür

Psk. Dr. Feyza Bayraktar

Yazalım da ne yazalım nasıl yazalım!

Murat Sevinç

Senyör Amicis'in gazına geldim 

Behzat Şahin

Özel, İmamoğlu ve Yavaş'ın 'özenli' açıklamaları üzerine…

Murat Sevinç

GÜNÜN 11’İ

Korkut Boratav: ABD emperyalizminin yeni yüzyılda saldırganlaşması, dolar hegemonyasını zayıflattı

Zafer Arapkirli: İlhan Şeşen'in dediği gibi iktidar açısından 'Benim Aklım Başımda Değil'e çok kolay bağlayacaksınız siz de…

Zeynep Aktaş: Enflasyonun üzerinde getiri sağlayanlar yatırımcıların dikkatini çekiyor

Erdal Sağlam: Var olan güvensizlik büyüyor

Burcu Aydın: Bu, temmuzda asgari ücret, memur ve emekli maaşlarında bir artış öngörülmediği anlamına geliyor

Kansu Yıldırım: CHP'li ve DEM Parti'li yerel yönetimlerin üzerinde tam denetim sağlamak hedefleniyor

Sefer Levent: 30 çalışandan biri artık motokurye

İbrahim Kahveci: O da ne? Köprü hala müteahhitte….

Deniz Zeyrek: Akılları fikirleri cinsellik

Esfender Korkmaz: Sorunların nedenlerinden biri de IMF ile gelen dalgalı kur politikası

Çiğdem Toker: Şimşek programının bir uluslararası toplantılarda görünen yüzü var, bir de kayda girmeyen yüzü

  • 9 SORUDA
  • YAZARLAR
  • AKTÜEL
  • ANALİZ
  • DİKEN ÖZEL
  • DİKEN'E TAKILANLAR
  • DÜNYA
  • EKONOMİ
  • KEYİF
  • MEDYA
  • POPÜLER BİLİM
  • SANAT
  • BU GAZETE…
  • DİKEN 10 YAŞINDA
  • Künye
  • İletişim
  • Gizlilik ilkeleri
  • Çerez politikası

"Genç gazeteci arkadaşlarıma! Bu meslek yorucu bir meslektir. Ama, insan büyük bir zevkle çalışır. Kalemine daima efendi kal, uşak olmamaya gayret et. Mecbur kalırsan kır, sakın satma." Sedat Simavi

×