Şimdi Nebati için attığım başlığı eski Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu için atıyorum: Yazık oldu Çavuşoğlu’na… Zira, Çavuşoğlu 11 yıldan fazla Dışişleri Bakanı olarak kalmakla övünse de onun döneminde dış politikamız adeta “değerli yalnızlık” dönemine girdi. Bütün Batı’yı “Dış güçler” diye etiketleyip, Avrupa Birliği üyelik sürecini askıya aldık. ABD ile ilişkiler en kötü dönemine girdi. Birleşik Arap Emirlikleri 15 Temmuz’un finansörü ilan edildi. Suudi Arabistan İstanbul’un göbeğinde Suudi Gazeteci Kaşıkçı’yı adeta buharlaştırarak yok etti ve bu ülkeyle ilişkiler tamamen koptu. Mısır’da zaten Mursi’yi tutuklayıp ölümüne neden olan darbeciler iktidardaydı ve ilişkiler tamamen kesikti. Suriye ile adı konulmamış bir savaştaydık. İsrail’le “one minute-bir dakika” krizinde donan ilişkiler, ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul etmesinden sonra hepten kopmuştu.
(…)
Çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da Şimşek gibi “doğru adımları atabilme” rahatlığı içinde. Ben Türkiye’nin dış politikasında normalleşme gerektiğini düşünen biri olarak olup bitenden rahatsız değilim. Bilakis ilişkilerin çeşitlenmesini destekliyorum. Ancak yine de “Yazık oldu Çavuşoğlu’na” demeden edemiyorum.