Peki, hukuk öğreten akademisyenlere, avukatlık, savcılık, hâkimlik yapan hukukçulara şu soruları da soralım:
Bir mağazada aylarca vitrinde durup satılan o tişörtün kendisi, başlı başına bir suç delili olarak görülebilir mi?
En kolay yol, “Darbecilerin bu kadar rencide edici şekilde kullandığı, üzerinde bu kadar hassasiyet oluşan bir tişörtü de giymeyiversinler. Zaten üretici firma da o tişörtleri artık satmıyor” diyerek bundan sonra o tişörtü giyen herkesi soruşturma kapsamına almak.
Ancak, bu sorunu doğru yönetemeyip, olup bitenden habersiz o tişörtü bilinçsizce giyen herkesi doğrudan hedef haline getirirsek, karakola alırsak, ülke dışında ‘Türkiye tişörtten korkan ülke’ imajı yaratan bir yol izlemiş oluruz ve en çok FETÖ’yü sevindiririz.