Genel Kurul’un açık olduğu saatlerde iktidar kulisi cenaze evi gibiydi. İçerideki az sayıda milletvekilinin dışında kulislerde de üç beş milletvekili ve birkaç danışman/koruma vardı.
Muhalefet kulisinde biraz hareketlilik olsa da TBMM’nin heyecanlı günlerinden eser yoktu.
Birkaç sohbete takılınca fark ettim ki herkes Reisi için ilan edilen yası konuşuyor. Birçok insan da Reisi için yas tutulmasına karşı çıkıyordu.
Ben de TBMM’den ayrılırken sönük bir siyaset yazısı yazmaktansa Reisi için yas ilan edilmesi meselesini yazmaya karar verdim.
AK Partililere, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a çok samimiyetle soruyorum:
Türkiye’de bir Cumhurbaşkanı öldüğünde İran devleti milli yas ilan eder mi?
Türkiye’de bir Cumhurbaşkanı öldüğünde Suudi Arabistan devleti milli yas ilan eder mi?
Hadi Bülent Ecevit solcuydu ona etmezlerdi.
Peki Turgut Özal, Necmettin Erbakan, Süleyman Demirel için İran yas ilan etti mi? Suudi Arabistan yas ilan etti mi?
Araştırdım ve bir tane dahi geçmişe dönük örnek bulamadım.
Geçmişte de böyle bir durum yaşanmamış.
Bundan sonra da yaşanmayacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.
O halde İran halkı dahi yas konusunda ikiye bölünmüşken biz neden “resmi yas” ilan ediyoruz?
İran halkının bir bölümü liderleri için yas tutabilir.
Türkiye’yi yönetenler de İran lideri için yas tutabilir.
Ancak Türk halkının İran Cumhurbaşkanı ya da Suudi Arabistan Kralı için yas tutması hangi mantıkla açıklanabilir?
Diyeceksiniz ki “siz tutmayın!”
Zaten tutmuyoruz ama alınan karar resmi olunca ve insanların hayatını etkiliyorsa öyle “siz tutmayın” demekle olmuyor.
Bir arkadaşımla konuşuyordum. Hem de iktidarı destekleyen bir arkadaş. İstanbul’da dün akşam bir Cem Yılmaz gösterisine gideceklermiş. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Reisi için bir günlük yas ilan ettiği için gösteri ertelenmiş.