Anayasa Mahkemesi (AYM), Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Deniz Yücel’in tutuklu kaldığı davayla ilgili kararında kişi hürriyeti ve ifade özgürlüğü hakkını ihlal edildiğine hükmetti.

Yücel’in cezaevinde bulunduğu dönemde yaptığı bireysel başvuruyu bugün sonuçlandıran AYM, tutuklanma için dayanak oluşturacak somut bir olguya rastlanamadığını belirtti.
AYM, Yücel’e net 25 bin 000 TL manevi tazminat ödenmesine, tazminata ilişkin diğer taleplerin reddine karar verdi.
Tutuklama hukuki değil
AYM, Yücel’in tutuklanma nedenleri arasındaki PKK liderlerinden Cemil Bayık’la söyleşi için şunları kaydetti: “Yapılan incelemede, başvurucunun röportaj verenin açıklamalarını tasdik edici bir tutum sergilediği, terör örgütünün propagandasını yaptırma amacıyla röportaj vereni yönlendirici sorular sorduğu sonucuna ulaşılamamıştır. Derece mahkemesi, röportajın örgüt propagandası yapma saikiyle gerçekleştirildiğine yönelik olguları ortaya koyamamıştır.”
İfade ve basın özgürlüklerinin İhlali
Yücel’in haberleri için de AYM şu değerlendirmeyi yaptı: “Başvurucunun tutuklanmasına dayanak gösterilen olguların temelde gazete yazılarından oluştuğu görülmektedir. Hukukilik şartını sağlamayan tutuklama gibi ağır bir tedbir, ifade ve basın özgürlükleri bakımından demokratik bir toplumda gerekli ve ölçülü bir müdahale olarak kabul edilemez.”
Yücel kendi isteğiyle tanık olarak gittiği karakolda ‘terör propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığı tahrik etmek‘ suçlamalarıyla tutuklanmıştı. Yücel bir yıl hapiste kaldıktan sonra dönemin başbakanı Binali Yıldırım’ın Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel ile ortak basın toplantısında “Umarım en kısa sürede serbest kalır” demesinden 12 saat sonra 16 Şubat 2018’de tahliye edilmişti.