HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’in cemevlerine ibadethane statüsü verilmesine karşı çıkıp, bunun ‘kırmızı çizgileri’ olduğunu söylemesini ‘mezhepçilik‘ olarak niteledi.
‘Diyanet buna karışamaz‘
Fotoğraf: DHA
Meclis’te basın toplantısı yapan Demirtaş, Diyanet’in cemevlerinin statüsüyle ilgili bir yetkisi olmadığını kaydederek, “‘Cemevi kırmızı çizgimizdir’ açıklaması, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın mezhepçi olduğunu çok net gösteriyor. Cemevinin ibadethane olup olmadığını belirleme hakkı ne yasal, ne vicdani ne dini olarak Diyanet İşleri’nin hakkı değildir” dedi.
Devletin yurttaşların ibadethane olarak kabul ettiği yerlere karışamayacağını söyleyen Demirtaş şöyle devam etti: “Bir grup, çıkıp herhangi bir kulübeyi, bize çok anlamsız gelebilecek bir kulübeyi, ibadethane olarak belirleyebilir. Başka inançları ve hakları taciz etmeden ibadet edebilirler. Devlet buna karışamaz. Başka dinler buna karışamaz, yetkisi yoktur. Cemevinin ibadethane olup olmadığını kararlaştırma yetkisi, Alevilere aittir. Alevi olmayan herhangi birisinin Aleviler adına ibadethane belirleme yetkisi yoktur.”
‘Nokta’
Demirtaş sözlerini şöyle sürdürdü: “Diyanet mezhep çatışmasını körüklüyor, düzeltilmesini bekliyoruz. Diyanet çıkmalı, ‘Haddimiz, yetkimiz yok’ demelidir. Cemevi ibadethanedir, çünkü Aleviler öyle kabul ediyor. Nokta.”
Dinler ile mezhepler arasında gerilim yaratmanın kimseye fayda etmeyeceğini kaydeden Demirtaş, “Suriye, Irak, Arabistan ve İran’da yaşananların Türkiye’de yaşanmasın istiyorsak ayrımcılık yapmak yerine eşit görebilir bir politika oturtmamız lazım mezhepler için. Sağlık Bakanı’nın beş katı bütçe alacaklar, çıkıp mezhepçilik yapacaklar, ‘Şurası inanç yeri olamaz, seninki mezhep değil’ diyecekler” diye konuştu.
Görmez, bir gazete söyleşisinde, cemevleri ve Alevilik için, “Biz dini statü veremeyiz, statüyü ancak bu yolun bizatihi sahipleri belirleyebilirler. Bizim daima iki kırmızı çizgimiz olmuştur, bundan hiçbir zaman vazgeçmedik. Bir tanesi, Aleviliğin İslam’ın dışında bir yol olarak tarif edilmesi. İkincisi de, cemevlerinin caminin alternatifi, başka bir inancın mabedi gibi gösterilmesi” demişti.