Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, 24 Haziran’daki seçimler için, “HDP barajı geçer ve ben de iyi bir oy alırsam AKP’ye güle güle diyebilirsiniz. Bunun dışındaki hiçbir formül AKP’yi iktidarından edemez” dedi.
Duvar’dan İrfan Aktan’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, “Sizce tamam mı” sorusuna “Elbette tamam” diye yanıt verdi.
24 Haziran’daki seçimde oy pusulasında yer alacak fotoğrafının kaldığı hücrenin havalandırmasında çekildiğini belirten Demirtaş, şöyle konuştu: “Duvarın dibinde bir infaz koruma memuru tarafından çekildi. YSK’nın standartlarına uygun hale gelebilmesi için dışarıda fotomontaj ile arkaya beyaz fon eklendi. Yani seçmenlerin oy pusulasında görecekleri fotoğraf, benim bu hafta havalandırmada çektiğim fotoğraftır. Dışarıda, stüdyoda vs. çekim yapılmasına izin çıkmadığı için bu şekilde yapmak zorunda kaldık. Yani gün ışığında çekilmiş organik bir fotodur.”
Demirtaş, partisi HDP’nin baraj altında kalma riski olup olmadığını şöyle değerlendirdi: “Yüzde 10 sınırlarında olduğu görünüyor, ama ben halka güveniyorum. Bu kampanya boyunca HDP’ye en üst düzeyde destek ve dayanışma sunarak HDP’yi parlamentoya taşıyacaklardır. Her iki ittifak da bizi barajın altında tutmak için hamleler yaptı. Fakat halkın feraseti bu ucuz ve zararlı oyunları bozacaktır.”
HDP’nin baraj altında kalması durumunda AKP’nin, hiç hak etmediği en az 70 milletvekilliğinin üstüne konacağını belirten Demirtaş, bunun da sadece partisinin sorunu olmadığına vurgu yaptı. Tutuklu cumhurbaşkanı adayı ayrıca, bu defa AKP’nin, Kürt illerinde hezimete uğrayacağını, HDP’ninse ezici bir zafer elde edeceğini savundu.
‘Erdoğan, onurlu bir çekilmenin sosyolojik altyapısını hazırlıyor’
Demirtaş sözlerine şöyle devam etti: “HDP barajı geçer ve ben de iyi bir oy alırsam AKP’ye güle güle diyebilirsiniz. Bunun dışındaki hiçbir formül AKP’yi iktidarından edemez. Erdoğan ilk defa bu seçimlerde gerçekten yenilebileceğini görüyor ve onurlu bir geri çekilmenin sosyo-psikolojik altyapısını hazırlıyor.”
Demirtaş, cumhurbaşkanı adayı olarak Türkiye’ye ne vaat ettiğini de açıkladı: “Demokrasi, adalet, barış, ekonomi ve eşitlik başlıklarının tamamında büyük bir kriz ve çöküş yaşanıyor. Ben seçilirsem Parlamentoyu, yargıyı, medyayı, akademi dünyasını ve sivil toplumu güçlendirip bütün bu sorunları hep birlikte, hızla çözebileceğimiz katılımcı bir demokrasi mekanizması ve yönetim modeli inşa edeceğim. ‘En akıllınız benim, bu sorunları ben tek başıma çözerim’ demiyorum. Diğer adaylardan farkım budur. Ben, sorunları hep birlikte çözebileceğimiz, güçlü bir katılımcı demokrasiyi hemen hayata geçirebileceğimden eminim. Diğerleri bunu ne biliyor ne de buna inanıyor. Sadece işkembeden sallayıp ‘ben, ben, ben’ diyerek oy toplamaya çalışıyorlar. Ben ise ‘Biz’ diyorum..”