Uyuşturucuyla mücadeleye ilişkin stratejilerini açıklayan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Eğer iktidar partisinin genel merkezinde dahi ‘pudra şekeri’ diyerek uyuşturucu tüketiliyorsa tuz baştan kokmuş demektir” dedi.

Davutoğlu, Gelecek Partisi genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında partisinin ‘uyuşturucuyla topyekün mücadele programı’nı açıkladı. ANKA’nın haberine göre Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
* Uyuşturucu meselesi, uyuşturucuyla mücadele meselesi ülkemiz açısından bir milli güvenlik, gerçek bir milli beka meselesi varsa işte milli bekası odur.
* Eğer iktidar partisinin genel merkezinde dahi ‘pudra şekeri’ diyerek uyuşturucu tüketiliyorsa tuz baştan kokmuş demektir. Eğer birçok bakanın yanında uyuşturucu baronu olarak bilinen kişilerle resimleri varsa tuz, kokmanın ötesine geçmiş demektir.
* 2016’da uyuşturucu bağlamında toplam şüpheli sayısı 114 bin 276’ken şu anda toplam şüpheli sayısı 284 bin 604’tür. Olay sayısı, 81 binden 215 bine çıkmış. Yakalanan eroin miktarı, 5 bin 500 kilogramdan takriben geçen sene 22 bin 204 kilograma çıkmış. Yakalanan kokain miktarı 845’ten 2 bin 841’e, yakalanan metamfetamin miktarı 251 kilogramdan tam 8 bin 660 kilograma çıkmış. Bu, her gün artıyor.
* Bu ülke adına utanç duyduğum bir olayı anlatmak istiyorum: Rahmetli Özal ilk defa Cumhurbaşkanları kullansın diye bir uçak almıştı. Üzerinde ay yıldız olan Türkiye’yi temsil eden bir uçak, ben de kullandım bu uçağı. Bu uçak bir şirkete satılmış ve bu uçak Brezilya’da içinde kokain yakalanarak el konuluyor (Uçak, 4 Ağustos 2021’de Brezilya’da 1,3 ton kokainle yakalandı). Üzerinde ay yıldız olan uçak kokainle yakalandı. Eğer bu uçak bu şekilde yakalandıktan sonra içişleri bakanı o koltukta oturuyorsa ve cumhurbaşkanının sesi çıkmıyorsa kimse milli haysiyetten bahsedemez.
* Masum çocuklarımız uyuşturucu tacirlerinin hedefi haline gelmişse Ankara’da kimse nutuk atamaz. Kimse ‘Türkiye Yüzyılı’ diyerek hamasetle, rakamlar üzerinden oynayarak bir şeyler yapamaz.
* Bir süzgeç stratejisi uygulayacağız, koruyucu ve önleyici politikalar alanında. Beş aşamalı bir süzgeç stratejisi. Birinci aşama, uyuşturucuyu kaynağında engellemek. O ülkelerle konuşarak, gerekirse oralara özel timler göndererek kaynağında engellemek. Kaynağında engellemeye çalışacağız. Asya içlerinden Latin Amerika içlerine kadar.
* Olmadı, o süzgeçten geçti mi, rotasını takip edeceğiz. Bazı organize suç örgütü lideri olarak ilan edenlerin tayin ettiği rotalara bakın, eğer onlar biliyorsa yetkililer nasıl bilmez bu rotaları? O güzergahta, yolda Türkiye’yi, gençlerimizi tehdit eden ne varsa, gerekirse açık denizlerde fiili operasyonlar yapacağız. Kimseye de hesap vermeyiz.
* Üçüncüsü limanlar, havaalanları, kara yolu girişleri, oradan geçenler o süzgece takılacaklar. Bugün bazı limanların uyuşturucu üsleri haline geldiği açıktan söyleniyorsa ve hatta bu sebeple bazı görevlilerin yer değiştirdiği ifade ediliyorsa bunlara hesap sormak lazım. O limanlar, Türkiye Cumhuriyeti limanları, havaalanları, kara yolu girişleri, uyuşturucu tacirlerinin ve onların piyonlarının ellerini kollarını sallayarak uyuşturucu trafiği yönettikleri yerler olmaktan çıkacak.
* Limanlardan da diyelim geçti. Dördüncü olarak, Türkiye içindeki bütün uyuşturucu dağıtım kanalları yerle bir edilecek. Bunun için özel bir kurumsal birim kuracağız. Birimin adı, uyuşturucuyla anılmasın diye ‘UYUM-Uyuşturucuyla Mücadele Merkezi.’
* Eğer oradan geçerse beşinci aşamada, o masum tüketici pozisyonunda olan masum gençlere ulaşması, o kanallar, o network tümüyle tasfiye edilecek. Öyle engeller koyacağız ki o torbacı denenler, uyuşturucu taşıyanlar, bunu tüketiciye ulaştıramayacaklar.