CANAN COŞKUN
canancoskun2@gmail.com
@canancoskun
Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini 834 haftadır soran Cumartesi Anneleri, 25 Ağustos 2018’deki 700’üncü hafta toplanmasına polisin müdahale etmesiyle ilgili bugün İstanbul 21’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Mahkeme, derhal beraat taleplerini reddetti. Bir sonraki duruşma 12 Temmuz saat 10.00’da yapılacak.

Yargılanan kayıp yakınları, boyunlarında yakınlarının fotoğrafını taşıdı.
Duruşmada ilk olarak avukat Öztürk Türkdoğan, ortada bir suç olmadığını belirterek “Adalet arama eyleminin yasaklanması ve kayıp yakınlarına dava açılması adalet duygusunu zedelemiş, vicdanları yaralamıştır” dedi ve derhal beraat talebinde bulundu.
Hakim Naim Atan, talebi reddetti.
Bu aşamadan sonra 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak’ın savunmasına geçildi. Ocak, şunları söyledi: “Ağabeyim Hasan Ocak’ı işkenceden çıkarken gören tanıklar vardı ama yaptığımız başvurular sonuçsuz kaldı. 58 gün sonra ağabeyimin cansız bedenine adli tıptaki bir ceset fotoğrafıyla ulaştık. O fotoğraf gözlerimden hiç silinmiyor. Tam 26 yıldır. 26 yıldır adalet istiyoruz. Her cumartesi Galatasaray Meydanı’nda biraraya geldiğimiz kişilerle aile olduk. Ağabeyim için gitmiştim ama daha büyük bir aile olduk. Sadece bir mezar istemek nasıl suç olarak görülebilir? Aklım, mantığım almıyor. Bu adalet mülkün temeli de Cumartesi Anneleri’ne niye gelmiyor bu adalet? Bizim yakınlarımızı kaybedenler neden yargılanmıyor? Sizin göreviniz bizi yargılamak değil, bizim hakkımızı korumanızdır.”
‘Sorumluların bulunması istemek suç mu‘
Maside Ocak’tan sonra Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak savunma yaptı.
Ali Ocak da şunları söyledi: “Biz 26 yıldır bu tür suçların açığa çıkarılıp sorumluların cezalandırılması için Galatasaray Meydanı’nda buluşuyorduk. Ancak adalet bir türlü sağlanmadı. Gözaltında kaybettiklerimizin sorumlularının bulunmasını istemek suç mu? Etkin soruşturma yürütülmesini istemek nasıl engellenebilir? Bu hukuksuz ve suçları gizlemeye yönelik iddiayı reddediyorum.“
‘Yasaklama kararıyla ‘Biz kaybettik’ diyorlar‘
1980 darbesinden sonra gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi Faruk Eren de şunları kaydetti: “Cumartesi Annesi Elmas Eren’in oğluyum. Ağabeyim Hayrettin 1980 darbesinden sonra gözaltına alındı. Gözaltına alındığının tanıkları vardı ama devlet inkâr etti. O tarihten bu yana ağabeyim gözaltında. Ne ölüsünü ne dirisini görebildik. Annem ağabeyimin elbiselerini ölene kadar sanki yarın gelecek gibi tuttu. Bu devlet böyle bir devlet. Yıllar sonra durum kemiklerini istemeye kadar geldi. Benim ağabeyim ölmüş, neden vazgeçeyim sormaktan? Galatasaray Meydanı’nı da yasakladılar bize. Bir utanç meydanı haline geldi orası. Biz bir daha kimse kaybedilmesin, barış ve demokrasi olsun diye oturduk orada. Hala da bunu talep ediyoruz. Ben 40 yıllık bir öyküden bahsediyorum. Türk devleti için gözaltında kaybetme bir devlet politikasıydı. Yüzlerce insan kaybedildi. Bizi yönetenler Galatasaray Meydanı’nı kapatarak ‘Biz kaybettik’ diyorlar. 12 Eylül’ü sahipleniyorlar. Kayıplarımızın hesabını sormaya devam edeceğiz.”
‘Asıl şiddete uğrayan bizdik‘
Hasan Ocak’ın yeğeni Adil Can Ocak da ifadesinde şunları aktardı: “Biz meydana gittiğimizde olay yoktu. Bir anda babaannem ve babamın polis kalkanları arasında kaldığını gördüm. Sonra yaka paça gözaltına alındı. Hasan Karakoç’un karın boşluğuna yumruk atıldığını gördüm. Asıl şiddete uğrayan bizdik.”
‘Türkiye’nin en bildirimli toplantısı‘
Sanık avukatlarından Kerem Altıparmak, “699 kez olay öncesinde, 700’üncü kez de olay günü bildirimde bulunmuştur bu eylemi yapanlar. Burada bildirimsiz bir toplantı yoktur. 700 kez bildirilmiş Türkiye’nin en bildirimli toplantısıdır” dedi.
Mahkeme ara kararında, iddianame tebliğ edilemeyen sanıklara açık adreslerinin tespitinin sağlanmasına, olay tutanağında yasaklama kararının yazılı olarak tebliğ edildiği belirtilen Gülseren Yoleri’ye yazılı tebligat yapıldığına dair belgenin soruşturmayı yapan kolluktan istenmesine, bu celse gelip de dinlenemeyen sanıkların gelecek celse dinlenmesine karar verdi.
Duruşmayı izlemeye gelenler arasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, CHP Milletvekilleri Turan Aydoğan, Ali Şeker, Gamze Akkuş İlgezdi, Süleyman Bülbül, HDP Milletvekilleri Züleyha Gülüm, Ali Kenanoğlu, Oya Ersoy ve Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da vardı.