HDP Ankara Milletvekili ve İmralı Heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder hakkında 40 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Dihaber’de yer alan habere göre, 4 Kasım’da diğer HDP’li vekillerle birlikte gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Önder hakkında hazırlanan iddianamede ‘örgüt üyesi olmak’, üç defa ‘örgüt propagandası yapmak’ ve ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme’ suçlamaları yöneltildi.
Konuşma ‘talimatla’
Önder’e yönelik suçlamalardan biri Demokratik Toplum Kongresi’nde (DTK) 26 Aralık tarihinde yaptığı konuşma. O dönemde sokağa çıkma yasakları ve operasyonlara ilişkin yapılan toplantıda Önder’in ‘örgüt talimatı’yla konuştuğu, ‘örgüte üye olma ve örgüt propagandası’ suçunu işlediği savunuldu.
İddianamede, özyönetim ve demokratik özerklik talebinin demokratik hakların geliştirilmesine yönelik olmadığı, yurttaşların aksine PKK ve KCK’nın talebi olduğu söylendi.
BİMER’e şikayet edilmiş
İddianamede, Önder’nin aynı kongrede yaptığı konuşmanın bazı kişilerce BİMER üzerinden şikayet edildiği aktarıldı. Bu şikayetlerin ‘örgüt üyeliği’ ve ‘örgüt propagandası’ suçlarının ‘delili’ olduğu ileri sürülürken, Önder’in konuşmasına ilişkin “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunu işlediği anlaşılmaktadır” yorumu yapıldı.
Görüşme fotoğrafı suç delili sayıldı
Çözüm süreci sürerken yapılan Kandil görüşmelerinde KCK yöneticileriyle çekilen bir fotoğraf da delil olarak gösterilen iddianamede, Bursa’da bir yurttaşın bu fotoğrafı şikayet ettiği belirtilerek, “Sözcü gazetesinin haberi ve şüpheliye isnat edilen terör örgütü yöneticileriyle bir arada bulunarak fotoğraf çektirmesi değerlendirildiğinden şüphelinin cebir, şiddet olgusunu meşru gösterecek nitelikte örgütün propagandası yaptığı hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır” dendi.
Sinevizyon, pankart ve sloganlardan da ‘Önder sorumlu’
Önder’e yönelik bir diğer suçlama da 21 Mart 2016’da Diyarbakır’daki Nevroz kutlamalarında yaptığı konuşma oldu.
Savcı, Önder’in yaptığı konuşmayla ‘bölgedeki Türk vatandaşlarının evlerinden çıkamadıklarını dile getirdiği, Abdullah Öcalan’a bağlılığını açıkça dile getirdiği, bölgedeki kamu düzeninin ancak Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle sağlanabileceğini açıkladığını’ iddia etti.
Savcı, konuşma sırasında gösterilen sinevizyon gösterimi ve kalabalığın attığı sloganlar ve pankartların da Önder’in örgütü meşru gösterdiğinin kanıtı olduğunu savundu.
İddianameyi kabul eden Diyarbakır 8’inci Ağır Ceza Mahkemesi, davanın ilk duruşmasını önümüzdeki günlerde belirleyecek.