AYNUR KOLBAY
aynurkolbay@hotmail.com
@okumak_zamani
Hepimizin bildiğini tahmin ettiğim Ağustos Böceği ile karıncanın ünlü hikâyesini oldum olası sevmem. Hırsa ve çalışmaya övgüler sunarken, tembellik hakkını yerlere vuran bu hikâyenin sonu itibariyle de çocuklara hiç uygun olmadığı görüşündeyim. Karıncanın kış geldiğinde kapısına gelip de yardım isteyen ağustos böceğini geri çevirmesinin, bir çocuğa verilebilecek bir ders niteliğinde olmadığını düşünüyorum.
Masalperest Yayınları’ndan çıkan kitabın baş karakteri Lui, ilk sayfasında bana bu hikayeyi anımsattı. Karınca olmaktan ve sürekli çalışmaktan sıkılan ve tembel olmak isteyen karınca Lui, kolonisinde bir tehlike olarak görülmektedir. Onun tembelliğe özendiğini anlayan ve diğer karıncaları da baştan çıkaracağını düşünen büyük karıncalar için Lui’nin acilen kendine gelmesi gerekmektedir.
Haftanın her günü bir işi olan, kolonide kendine düşen payı yerine getirmekle sorumlu Lui ise, tüm günlerin ve haftaların aynı gitmesinden oldukça sıkılmıştır. Bu sıkıntısını ve tembellik isteğini o kadar çok dile getirmektedir ki, sonunda ona yardımcı olacak bir arkadaş bulurlar ve biraz sakinleşerek, isyanından vazgeçer umuduyla bu küçük karıncayı Lui ile yaşaması için görevlendirirler.
Aslında yardım etmek için gelen karıncaya bir süre sonra tüm ev işlerini devreden Lui, bir anda istediği hayata kavuşmuş olur. Evi her gün toplanmakta, çamaşırları yıkanmakta, temizlik yapılmaktadır, o ise koltuğuna yayılmış tembellik ederek, tüm bu olanları izlemektedir. Belli bir süreliğine tam da aradığı hayatı bulduğunu düşünerek mutlu olsa da zamanla hiçbir şey yapmamak sıkıcı gelmeye başlar ve tekrar hayatı sorgulama yoluna gider.
Bu arada kolonide de Lui’ye düşen işlerin yapılmamış olmasından kaynaklı aksaklıklar ve eksikler baş göstermeye başlamıştır. Her iki taraf için de mutlu sona doğru çözüm yolları açılır.
Kendine ya da içinde bulunduğun topluma faydalı olmanın önemi üzerine güzel bir çıkış noktası olan kitap, çalışmayı kapitalist sisteme övgü olarak değil de bir işe yarıyor olmanın mutluluğu üzerinden kurguladığı için önemli bana kalırsa. Daha da güzeli, çocuklara tembellik hakkını anlatmak, ara ara hepimizin hayattan ve sorumluluklarımızdan sıkılabileceğini ve bunun güzel fırsatlara, yaratıcı çözümlere dönüştürülebileceğini konuşmak için de iyi bir fırsat yaratıyor.
Aynı zamanda klinik psikolog da olan yazar Büşra Tarçalır, Instagram sayfasında yaptığı birbirinden güzel kitap tavsiyeleri ve çocuk gelişimine dair eşsiz paylaşımları ile de yakından takip ettiğim biri. Lui’de, Tarçalır’a, hikâyenin sevimliliğini ve duygusunu çok iyi yansıtan çizimleri ile Nesibe Çelebi eşlik ediyor.
Keyifli okumalar…
Yazar Adı: Büşra Tarçalır
Çizer Adı: Nesibe Çelebi
Sayfa sayısı: 32 sayfa
Yayınevi: Masalperest