… Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’yla, asıl işi seçimlerin adil ve dürüst geçmesini yürütmek, gözetmek ve denetlemek olan YSK’ye, bir de kampanya finansmanını inceleyip denetleme görevi verildi….
Üç cumhurbaşkanı adayının, kampanyalarda kullandığı; makbuz, bağış belgesi, banka dekontu, harcama faturası Kurul üyelerinin önüne yığılacak. Hem de binlerce…
Dahası, yapılan harcamaların gerçek değerine uygun olup olmadığını saptamak için, hizmetlerin dayandığı sözleşmelerle de karşılaştırmak gerekebilecek.
.. İşte bu somut gerçeklik karşısında, Kurul’un mali konulardan anlayan, yukarıda aktardığım hesapları yetkinlikle değerlendirebilecek uzmanlıkta bir kadrosu bulunmuyor.
Gerçi Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu, YSK’nin ihtiyaç duyması halinde, Sayıştay’dan destek alabileceğini belirtmiş. Muhtemelen bu destek alınacak da.
Ancak millet adına bütün kamu kurumlarının hesaplarını denetlemekle görevli Sayıştay raporlarının başına ne çoraplar örüldüğünü unutmadık.
TOKİ’nin, TCDD’nin, TKİ’nin hesaplarının Meclis’e gelmesini engelleyen irade, seçim faturalarının özgürce denetlenme ihtimali karşısında, gereken “tedbir”leri almayacak mı?
17-25 Aralık yolsuzluk fezlekelerinin Meclis’te okunmaması için gözümüzün içine baka baka alay edercesine ne taktikler geliştirildiğini görmedik mi? YSK bu işin altından nasıl kalkacak?