Vahdettin Köşkü’nde kurulan TVF’nin Büyüme ve Kalkınma Alt Fonu isimli yeni operasyonu ile bugün yarın Dubai ve Abu Dabi’deki görüşmeler arasındaki bir bağlantı olup olmadığını ama daha önemlisi bunun Türkiye’nin kalkınmasına ‘somut’ faydasını bakalım bize kim anlatacak.
Türkiye’de bir yılı aşkın süredir, uygulayıcılarının deyişiyle rasyonel politikalar yürürlükte. Bu politikaların temel ayağını da dezenflasyon süreci oluşturuyor. Toplumun önemli bir kesimine hayatı dar eden, bireyleri ağır bunalımlara sürükleyen yüksek enflasyona, bizatihi bu iktidarın yol açtığına hiç değinilmeden ve bu çıplak gerçek ısrarla örtülmeye çalışılarak yapılıyor üstelik bu.
Riya dolu bir söylemle yürütülen enflasyonun düşürülme sürecinde, bittiği söylenen geçiş döneminin ardından girdiğimiz ikinci aşamada; çalışma hayatına, ücretlere dönük sert bir kemer sıkma politikası uygulanıyor.
Bu yapılırken de satın alma gücü düşürülen çalışanların Anayasal sınırlar içindeki hak arayışları güvenlik güçlerinin zor ve baskısıyla karşılaşıyor. Beri yanda yaşam alanları, enerji ve inşaat şirketleri tarafından “kalkınma” masalıyla yağmalanan yerlerde yaşayan halkın itirazları da yine sertlikle bastırılıyor.
Bütün bunlar ekonomiyi yönetenlerin umurunda değil. (Olsa da dile getirme “lüksleri” yok.) Onlar ofislerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tam destek verdiğini her fırsatta söz ettikleri rasyonel politikaları uygulamakla meşgul. Misal geçenlerde Orta Vadeli Program (OVP) açıklandı. Bir ay sonra da TBMM’ye bütçe gelecek. Fakat ne olursa olsun bunlar ekonomi yönetiminin görünen yanı. Yani içeriği çalışanlara, emekliye, okula aç giden çocuklara faydasız olsa da neler yapıldığını gördüğümüz bir kısmı var ekonominin.
TVF yine operasyon yaptı
Bir de teorik olarak ekonomi yönetimi içinde yer almakla birlikte, kamusal denetimle bağlı olmayan – bağlıymış gibi görünüp gereklerini yerine getirmediği Plan Bütçe Komisyonu tutanaklarıyla sabit bir kurum var: Adı Türkiye Varlık Fonu (TVF). Bundan sekiz yıl önce kurulduğunda, yasayla tanınan olağanüstü yetkiler dolayısıyla, “ikinci Hazine” denilen TVF hakkında, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten ya da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’dan kamuya açık platformlarda herhangi bir bilgilendirme gelmez. Bir anonim şirket olan TVF’nin başkanlığını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapmasıyla bağlantılı olsa gerek bu durum.
TVF bugün ve yarın (12- 13 Eylül) Dubai ve Abu Dabi’de sabit getirili menkul kıymet yatırımcılarıyla yüz yüze görüşmeler yapacakmış. Bloomberg’ine haberine göre, TVF, İstanbul Finans Merkezi (İFM) ile birlikte üste düzey bir heyet tarafından temsil edilecekmiş. Talebe bağlı olarak, yatırımcılarla uzaktan toplantılar da gerçekleştirilecekmiş.