Ne evlatların ölümünü istememek suçtur, ne de doğası gereği barışın yanında durması gereken gazeteciliğin yaşamı savunması.
Fakat bugünlerde başkasının evlatlarının ölmesini istemeyenler “vatan hainliği” yaftasıyla damgalanıyor.
Gazeteyi F-16’nın içinde yapmış, bomba butonuna yazıişleri salonundan basmış gibi “indik bindik, tepeledik” diye manşet atan gazeteciler ise herkesten vatansever.
Peki böyle bir dönemdeki bir numaralı toplumsal ihtiyaç, AKP ile MHP’nin kurduğu “milli mutabakat”a CHP’nin eklemlenmesi midir?
Sahi, CHP açısından “halkçılık”, altı okun kaçıncı sırasındadır?
Toplumsal barışa, demokratik parlamenter sisteme, hukuk devletine olan acil ihtiyaç bu kadar hızlı artarken.