CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Musul Başkonsolosu olduğu dönemde IŞİD’in elinde rehin kaldığı günlerle ilgili ilk kez ayrıntılı bilgiler verdi.
Yılmaz, koruma polisinin IŞİD’lilerin arkasında namaza durduğunu, kendisine IŞİD’in belgesini imzalatmaya çalıştığını, çalışanların IŞİD’le işbirliği yaptığını söylemesine rağmen sonradan terfi ettirildiğini ve konsolosluk basılırken “Çatışın” demesine rağmen İçişleri Bakanlığı talimatıyla bunun engellendiğini anlattı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz. Fotoğraf: DHA
IŞİD’in 2014’te Irak’ın Musul kentini işgali sırasında Türkiye başkonsolosluğu binasında bulunan dönemin başkonsolosu Öztürk Yılmaz ve 43 çalışan rehin alınmıştı. Çalışanlar 101 gün rehin kaldıktan sonra IŞİD’le bölgedeki temaslar sonrası serbest bırakılmıştı. 2015’te CHP’ye katılıp milletvekili seçilen Yılmaz, konunyla ilgili bugüne kadar ayrıntılı bir açıklama yapmamıştı.
Konu 11 Ocak’ta TBMM Dışişleri Komisyonu’nda Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Yılmaz’a “IŞİD baskınında başkonsolos olduğunu saklayarak IŞİD’den kurtarmaya çalıştın kendini” diyerek çıkışması üzerine tekrar gündeme geldi. Bu sözlere Yılmaz, “Bizi IŞİD’e sattınız” diyerek karşılık vermesiyle başlayan atışma halen sürüyor.
Son olarak o dönem Musul Başkonsolosluğu’na yapılan baskında konsoloslukta görevli özel harekat polisi Abdülsettar Yaşar A Haber’e yaptığı açıklamalarda “Öztürk Yılmaz, kendini muhasebeci Kenan olarak tanıttı. Başına silah dayamadılar. Battaniyenin altına saklandı. İngilizce bildiğini DEAŞ’lılardan gizledi” diye konuştu.
Halk TV’de Fatih Ertürk’ün konuğu olan Yılmaz, başkonsolosluk baskını ile ilgili yeni bilgiler verirken Abdülsettar Yaşar’la ilgili açıklamalar yaptı.
İktidara “Eğer AKP’den siyasete girmiş olsaydım heykelimi dikmiştiniz, bu kadar alçalmayın” diye seslenen Yılmaz satır başlarıyla şu açıklamayı yaptı:
‘Bana IŞİD’in belgesini imzalatmak istedi’
– “O kişi (koruma polisi Abdülsettar Yaşar) Arapça bilen, Musul Başkonsolosluğu basılmadan hemen önce gelen bir isim. Benim şüphelerim olduğu bir tip, düşünce olarak IŞİD’e yakın olan bir tip. Bakın Musul baskınında bir anda ‘Arapça biliyorum’ diyerek ortaya çıkıyor. IŞİD’in belgelerini bana imzalatmak istiyor, ben reddediyorum.”‘
‘IŞİD’in arkasında namaza durdu’
– “Beni korumakla yükümlü özel harekatçı, IŞİD’çilerin arkasında namaza durdu. O adamla ilgili şüphelerim var. IŞİD’le bu kadar içli dışlı, nedir bu samimiyet? Bu utanmaz herifler şimdi iftira atıyor. Bunu konuşturan kimse bununla işbirliği yapıyor. Bunların hemen yargılanması lazım”
‘IŞİD’e yakın dedim terfi ettirdiler’
– “Döndükten sonra bunların IŞİD ile ideolojik yakınlığı olduğunu söyledim. Bunlarla ilgili bir işlem yapın dedim. Ne görevden alması bunları terfi ettirdiler.”
‘Çatışalım dedim, hayır dediler’
– “İçişleri Bakanlığı’ndan talimat verdiler, benim çatışın dememe rağmen ‘Hayır kesinlikle çatışmayın talimatı’ geldi. Alayına başkaldırıyorum. Madem siz devletin itibarını düşünmüyorsunuz, ben hiç düşünmüyorum.
‘Ya beni öldüreceksiniz ya yakanızdayım’
– “Ya beni öldüreceksiniz ya da ben sizin yakanıza yapışacağım (AKP’lilere sesleniyor). Bu kadar küçülmeyin, AKP’den milletvekili olsaydım. Şimdi benim anıtlarımı dikmiştiniz. Sizin neyden korktuğunuzu biliyorum. Ama bunlar işe yaramaz.”
‘Bizi Türkiye’ye kim getirdi açıklayın’
– “O siyasilerden bir çıksın bakalım! Bir söylesinler bakalım, bizi kim getirdi? Hadi çıksın birisi konuşsun bakalım. Bizi Türkiye’ye kim getirdi. Bir tanesi çıksın benim karşıma bütün kamuoyu önünde açıklayacağım. Meydan okuyorum benimle yüz yüze bir çıksın açıklasın! Nasıl olmuş, ne olmuş, FETÖ’cüler nerede duruyormuş? Bir bir açıklayacağım…”
CHP’li Yılmaz’dan Çavuşoğlu’nun iddialarına yanıt: Alayınıza başkaldırıyorum
Çavuşoğlu’ndan CHP’li Yılmaz’a: Bana ‘Bakanlıktaki tek Ak Partiliyim’ diyen zavallı
Musul’da 101 gün rehin kalan CHP’li Yılmaz’dan bakana: Bizi IŞİD’e sattınız
CHP’li Yılmaz: Ülkenin çıkarlarında iktidarla muhalefet arasında ayrım kalmıyor