CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından son dalgada kapatılan Özgür Radyo’nun frekansından AKP’ye yakınlığıyla bilinen ‘yandaş’ kanalların korsan yayın yaptığını söyledi.

Fotoğraf: Reuters
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan Yarkadaş, İstanbul’da 20 yıl boyunca 95.1 frekansından yayın yapan Özgür Radyo’nun frekansından Ülke TV ve Kanal 7’nin korsan yayın yaptığını kaydederek, “95.1 frekansının, Özgür Radyo ile ilgili hukuki süreç tamamlanana dek boş kalması gerekiyor. Oysa ki; bu kural da ortadan kaldırıldı. Özgür Radyo’nun frekansından, kimi zaman Kanal 7, kimi zaman ise Ülke TV ve başka bir radyo yayın yapıyor. Bunun adı açıkça gasptır; yağmacılıktır” dedi.
‘Boşalan frekanslar korsan yayınlarca dolduruluyor’
Radyo ve televizyon kanallarının kapatılmasının ‘hukuksuz’ olduğunu ifade eden Yarkadaş, “Birçok radyo ve TV’nin yayını, hiçbir mahkeme kararı olmadığı halde keyfi bir biçimde sonlandırıldı. Radyo ve TV’lerin yayınına (idari tedbir) olarak son verildiği söylendi. Bu ibare, kapatma sırasında kağıda da döküldü. Ancak ne ilginçtir ki; radyo ve TV’ler idari tedbir olarak kapatılmış olmasına rağmen, boşalan frekanslar hemen korsan yayınlarca dolduruluyor” diye konuştu.
CHP’li vekil, Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) da bu tür uygulamalara göz yumarak suç işlediğini söyledi: “Bu yayını korsan olarak yapmak da buna izin vermek de ağır cezalık bir suçtur.”
‘Frekansları yandaşlarına peşkeş çekmek istiyorlar’
Radyo ve televizyon frekanslarına el konulmasının yandaşlara ‘rant sağlama’ amacı güttüğünü belirten Yarkadaş, AKP’nin darbe girişimini istismar ettiğini ifade etti: “Değeri milyonlarla ölçülen radyo – TV frekanslarına el koyup bunları yandaşlarına peşkeş çekmek istiyorlar. Örneğin, Kanaltürk ile Bugün TV’ye el konulduktan sonra, her iki kanalın uydudaki frekansından yayın yapılmaya başlandı. Bu yayınları kim yapıyor, frekanslar bu kişilerin eline nasıl geçti bilinmiyor. Sorularımız ise yanıtsız kalıyor. AKP, darbeyi istismar ediyor; ideolojik ve ekonomik hegemonyasını darbe bahanesiyle kurumsallaştırmak istiyor.”